Muhâdara/Mükâşefe/Müşâhede

İlk insan ve ilk Peygamber Hz. Adem (a.s) ile başlayıp yüz yirmi dört bin peygamberden sonra Hz. Muhammed (s.a.v.) ile kemale eren İslam dininin değişmeyen 3 temel aşaması olduğu söylenebilir.

Zahirin ıslahı, batının ıslahı ve yaratanı gösteren tertemiz ayine.

Kuşeyrî’ye göre ilme’l yakîn, ayne’l yakîn ve hakka’l yakîn ile temsil edilen bu yolculukta muhâdara akla, mükâşefe ilme, müşâhede ise mârifete dayanır.

1.Muhâdara: Kainattan gelen tekvini ayetler ve kitap ve sahifelerden gelen kesin delillerle Allah’ı tanımak ve yalnız ona kulluk etmek. (ubudiyet/takva/vera)

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

Allah’ın rahmetinin işaretlerine bir bak! Nasıl yeri ölümden sonra diriltiyor? Şüphe yok ki, O, ölüleri (de öyle) diriltecek. O, her şeye gücü yetendir.” Rum, 30/50.

“Ben görünen ve görünmeyen, bilinen ve bilinmeyen tüm iradeli varlıkları sadece (Beni tanıyıp bilsinler ve) Bana kulluk etsinler diye yarattım.” Zariyat, 51/56.

2.Mükâşefe: Delile ihtiyaç duymadan kalb ve latifeleriyle Allah’la olmak (kurbiyet/istikamet)

Ama bizim uğrumuzda üstün gayret gösterenleri, elbette bize varan yollara eriştireceğiz. Allah, kuşkusuz, iyi ve güzel davrananlarla beraberdir.” Ankebut, 29/69.

“Kulum bana bir karış yaklaştığı zaman, ben ona bir arşın yaklaşırım; o bana bir arşın yaklaşınca ben ona bir kulaç yaklaşırım; o bana yürüyerek geldiği zaman, ben ona koşarak varırım.” Buhârî, Tevhîd 50. Müslim, Zikir 2, 3, 20-22, Tevbe 1; Tirmizî, Daavât 131; İbni Mâce, Edeb 58.

3.Müşâhede: Allah’ın bütün esmasıyla bizzat insanı kuşatması ve insanda tecelli etmesi. (akrebiyet/ihsan/keşf/ıttıla)

“(Haydi, Allah’ı) Razı etmiş, (kendisi de) hoşnut ve memnun edilmiş olarak, Rabbine dön!” Fecr, 89/28.

“Kulum bana en çok farz ibadetlerle yaklaşır. Nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder. O kadar yaklaşır ki onun gören gözü ben olurum benimle görür, işiten kulağı ben olurum benimle işitir, tutan eli ben olurum benimle tutar, yürüyen ayağı ben olurum benimle yürür” Buhari, Rikak: 38.

“Sizin en hayırlılarınız o (mûmin) kimselerdir ki görüldükleri zaman Allah (Azze ve Celle) hatırlanır.” İbn Mâce, Zuhd, Bab 4, Hadis no: 4119.

Bu aşamalar geçişli bir yapıya sahiptir. Bu sebeple bir mümin yakîn (ölüm) gelinceye kadar muhâdara, mükâşefe ve müşâhede vitesleriyle kulluk yolculuğunu en güzel şekilde tamamlamalı, arınmış bir kalp ile Rabbinin huzuruna varmalıdır.

(12.08.2021 tarihinde İnsaniyet.net internet sitesinde yayımlanan yazımdır.)

Yorum Ekle