Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım 29 Aralık 1999 günü teravih namazına hazırlanırken bu gün daha yakından tanıdığımız karanlık odakların görevlendirdiği 28 Ocak 2000 günü kendisinden bir gün önce kaçırılan Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı İstanbul İl Sorumlusu M. Şehid Avcı ile birlikte şehit edilmiş olarak Kartal’da bir evde bulundular. Güvenlik güçleri eve operasyon yaptığında şehitlerin cesedi sıcaktı , burunları kanıyordu, pıhtılaşmamıştı. 01 Şubat 2000 Salı günü Eyüp Sultan Camiinde kılınan öğle namazı sonrasında Eyüp Kabristanına defnedildiler. Cenazeye katılan on binlerce kişi İzzettin Yıldırım ve Şehid Avcı’yı ne kadar sevdiklerini, onların ne kadar önemli bir misyona sahip olduklarını ortaya koydular. Cenazeye katılan on binler, gösterdikleri metin ve sağduyulu tavırlarıyla bu kirli olayı lanetliyor ve karanlık kalmamasını talep ediyordu. kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı. Haftalarca tüm çabalara rağmen kendisinden bir haber alınamadı.
Kendisini yakından 1988 yılından şehadetine kadar yakından tanıyan bir kardeşiniz olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Hayatta dinine hizmet dışında hiçbir düşüncesi ve meşguliyeti olmadı. Ömrünü üstadı Bediüzzaman Said Nursi gibi iman hizmetine ve Zehra Üniversitesi’nin gerçekleşmesine adadı.
Onun hayatı, Bediüzzaman’ın vasiyeti kabul edilen “Konuşan yalnız hakikattir “ ( https://www.cemilpasli.com/index.php?option=com_content&view=article&id=113 ) gerçeğiyle örtüşen bir süreçtir. Hayatıyla sadece ve sadece hakikati anlatmıştır.
İzzettin Yıldırım ; kurulmasında öncülük ettiği Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı ve grubun yayınladığı Yeni ZEMİN dergisiyle bu gün yeni dillendirilebilen bir çok hakikatleri 1993-1994 yıllarında ülkenin her tarafında konferans , panel ve sempozyumlarla en yüksek perdeden söylenmesini sağladı. Yeni ZEMİN dergisinin 1993-1994 de dosya halinde ele aldığı konulara bakıldığında bu hakikat daha iyi anlaşılır.( https://www.cemilpasli.com/index.php?option=com_content&view=article&id=100 )
İzzettin Yıldırım sıra dışı bir insandı. Kişisel ubudiyetinin ötesinde tüm hayatını İslami hizmetlere adayabilecek bir fedakarlık ve metanet sahibiydi. Hizmet etmek için evlenmek şart değildir belki, ancak kimi insanların tüm hayatlarını bu uğurda feda etmeleri, dünyevi arzu ve emellerini geri plana itmeleri çok nadir görülen bir feragat örneğidir. Dünyadan tam manasıyla yüz çeviren, ancak hizmet boyutuyla Dünya’ya bakabilmek zor bir haslettir. Risale-i Nur ekolünde görülen bu vakıf insan misyonu binlerce vatan evladının İslam’ın güzel değerleriyle tanışmasında önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca hayatının başından sonuna kadar aynı çizgiyi sürdürebilmek, tüm zorluklara göğüs gererek bu misyonu devam ettirebilmek de büyük bir metanet ve öğrencileriyle birlik sabır gerektirmektedir. İzzettin Yıldırım bu güçlü iradeyi ortaya koyabilen ender insanlardandı. Onun dünya namına en ufak bir beklentisi veya korkusu yoktu. Tüm mesaisini, tüm hislerini ve düşüncelerini ‘’daha fazla nasıl hizmet edebilirim” sorusuna cevap aramakla geçirirdi. İçindeki bu dayanılmaz coşku onu bireysel anlamda ahiretini kurtarma çizgisinin çok ötesine taşımıştı. O adeta tüm ümmetin selameti için yaşamaktaydı.
İzzettin Yıldırım’ın hayatı ile ilgili geniş bilgi elde etmek isteyen okuyucularım , (www.zehrader.com/izzettin-yildirim/94-izzettin-yildirim/166-izzettin-yildirim.html ) internet adresine başvurabilirler.
İzzettin YILDIRIM’ ın şehadetinden hemen önce el yazısıyla kaleme aldığı anlaşılan vasiyeti kalitesini ortaya koymakta ve bizlere çok önemli tavsiyeler içermektedir. Vasiyetinde Müslüm ve müminlere şu hakikatleri hatırlatıyor mutlaka uymamızı istiyordu. İşte vasiyeti:
“Bismihi Subhanehu “
Aziz , Nur ve gönüldaş Zehra grubu , hepinize selâm ve muhabbetler. Aziz arkadaşlar, hayat ve memat da Allah’ın muhyi ve mûmit tecellisidir. hayat da memat da Allah’ın ellindedir. Hayatı bilavasıta, mevti ise vasıtaları kullanarak tecelli ettiriyor.
Size tavsiyem; Müslümanlar arasında daima bir sulh unsuru olarak yaşayın. Müslümanlar hakkında hüsn –ü zannı esas alın . Rejimin medyası vasıtasıyla atılan çamurlara kulak asmayın. Hayatınız boyunca ilahi kanunların hükümdarlığı için çalışın ve çalışanlarla beraber olun. Ruy-î zeminin her tarafındaki Müslümanların dertleriyle dertlenin.
İkinci olarak; Van’da yapımı devam eden Zehra inşaatı, Üstad’ın belki arzu ettiği hedefe vesile olur ümidiyle başlamıştık. Bitirmeye gayret edin.
Üçüncü olarak ; sağda solda ufak tefek borçlarım çıkarsa onları ödemeye gayret edin. Bursa’daki dükkan da ağabeyimin 2000 Markı var. Satılırsa onu da ödeyin. Arta kalan ne varsa Van’daki inşaata verilecek. Neşet’te bir miktar param vardı. O da inşaata verilecek. Sizi Allah’a emanet ediyorum.
Kardeşiniz İzzettin Yıldırım.
Şehitlere Allah’tan rahmet diliyorum. (el Fatiha )