24.12.2003 de resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu birçok yeniliği kamu yönetimine kazandırmıştır.
Stratejik planlama ve Toplam Kalite Yönetimi anlayışı da bu kanunla , kamu ve bağlı özel kuruluşların yönetiminde mecburi hale getirilmiştir.
Yasa uygulamaya girdiğinden bu yana ülkede çok güzel yansımaları oldu. Tüm kamu kuruluşları stratejik planlarını yapıyorlar ve yönetimde dünyanın geldiği en ileri yönetim kurallarını “toplam kalite “ olarak öğreniyor ve uyguluyorlar.
Tabii ki bu zor bir süreç. Alışkanlıklarımız, rahata düşkünlüğümüz , kolaycılığımız, çok fazla kayıttan, yazıdan hoşlanmayışımız, en genel ifadeyle standartları çok sevmemiz bu süreci oldukça zorlu kılıyor.
Japonların kazandırdığı terim olan kaizen bu TKY uygulamalarının mantığını ve sürecini çok güzel özetler.
Kaizen, Japoncada kaideğişim, zen ise daha iyi anlamına gelmektedir.
Kaizen felsefesinin temel prensipleri şunlardır:
Sorunu kabul edin.
Çok para gerektirmeyen projeleri seçin.
Önce “bizim” problemlerimize bakın “Onlarınkine” değil,
Tek ölçü ekonomik çıkar olmamalıdır.
Önceliği saptayın. Projeyi kalite, maliyet, dağıtım vs. ilkelerine dayalı olarak yürütün.
Planla, yap, kontrol et, harekete geç (PDCA) çevrimin izleyin
Sorunlar, büyük kısmı su altında kalmış potansiyel sorunların su yüzene çıkan kısımlarıdır, su yüksekliği azaldıkça daha çok görünür hale gelirler.
Bölümler (Departmanlar) arası engelleri kaldırmak gerekir.
En kısa şekliyle “adım adım ama sürekli iyileştirme “ diyebileceğimiz bu anlayışla çalışan kurumlarımız kendini geliştiriyor, dönüştürüyor.
Bu dinimiz ve kültürümüzle de örtüşen bir anlayış dostlar.
“Göktekiler ve yerdekiler hep O’ndan bir şey isterler. O her gün (her an) yeni bir işle meşguldür.”Rahman suresi , 55/29
”İki günü birbirine eşit olan zarardadır” Hadis-i Şerif
“Mevcuda iktifa dun-himmetliktir (himmetsizliktir)” Bediüzzaman Said Nursi
“Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Her gün bir yere konmak ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dün de beraber gitti cancağızım,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”(Mevlana)
“Allah’a dayan, sa’ye sarıl , hikmete ram ol;
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol”M. Akif Ersoy
“Yuvarlanan taş yosun tutmaz” Atasözü
Konya’nın “Gençliği”
Bu uygulamaları sistematik olarak biriminde uygulamış ve başarıya ulaşmış bir kurum Konya Özel Gençlik İlköğretim Okulu. 5 yıldır M.E.B. “Yılın Kaliteli Okulu” Konya İl birincisi , bu yıl ise yani 2009-2010 yılında “Yılın Kaliteli Okulu “ kategorisinde Türkiye ikincisi olmuştur.
MEB verilerine göre 2009-2010 eğitim-öğretim yılında, okul öncesinde 26 bin 681 okul, 980 bin 654 öğrenci, 42 bin 716 öğretmen, 45 bin 703 derslik bulunuyor. İlköğretimde 33 bin 310 okul, 10 milyon 916 bin 643 öğrenci, 485 bin 677 öğretmen, 332 bin 902 derslik, ortaöğretimde ise 8 bin 913 okul, 4 milyon 240 bin 139 öğrenci, 206 bin 862 öğretmen, 110 bin 310 derslik yer alıyor.33 bin 310 okul arasında 2. olmak şapka çıkarılacak bir başarı.Ben emeği geçen ve çocuklarımıza bu en önemli kaliteli hizmeti sunan insanlara teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyorum.
Müslüman yaptığı işi en iyi şekilde yapmalıdır. TKY bizim hayatımızın temel felsefesi asıl referansımız olmalı. Müslüman “fena fi’s-sanat” yani mesleğinde yoğunlaşmalı, o meslek ve işle lakalı olarak parmakla gösterilmelidir
Çünkü dünya ve ahrette mutlu olmanın iyi bir işten ziyade “işinde iyi olmak” tan, helak lokma dan , yolu kısaca her açıdan kaliteli bir yaşamdan geçiyor.