Aileler kendilerine çeki düzen verdiklerinde toplumda kendine çeki düzen vermiş olacaktır. (Konfüçyüs)
Aile toplumun temelidir. Dolayısıyla sağlıklı bir toplum ancak sağlıklı ailelerden oluşur. Tüm dünya da bu konuda tam bir görüş birliği vardır. Toplumda boşanmalar artıyor. Toplumun temelini sarsan bu gelişmeler sosyal bilimcileri çözüm aramaya yöneltiyor.
Sadece aile kurumu içerisinde olan ,sadece aile de üretilen sevgi insanın hava ve su kadar ihtiyacı olan hayati bir etken. Bu sevgiyi alamayan , sevgiye doyamayan bir çocuk ömrü boyunca eksikliğini hissediyor ve bu eksiklik tüm davranışlarına yansıyor.
Sevgi ihtiyacı, fiziksel tüm ihtiyaçların her zaman üstündedir. ”Hırsızlık yapan çocuk annesini arar” hakikati sevgi yoksunluğunun veya eksikliğinin insan üzerinde ne kadar etkili olduğunu ifade ediyor. Bir bebekten katil çıkaran tek şey sevgi eksikliğidir.
Bu gün biz Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü çalışanları olarak gerek çocuk yuvamızda kalan öğrencilerimize gerekse huzurevi sakinlerinin maddi ihtiyaçlarını toplum standardının çok üzerinde karşılıyoruz. Fakat sevgi boşluğunu asla kapatamıyoruz , çünkü o bahsettiğimiz sevgi ancak aile içerisinde bulunuyor.
Bu hakikati gereği olarak sosyal hizmetler rotasını tamamen aileyi ayakta tutma , yurt ve yuvalardaki çocuklarımızı devletimizin tüm imkanları kullanarak tekrar ailesinin yanına döndürme hedefine yöneltmiştir.
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlüğü olarak uzun süredir uygulamaya koyduğumuz yeni projelerle korunmaya muhtaç çocuk ve gençlerin evlerinde bakımları konusunda yeni ve dev adımlar attık. Önce “eve dönüş” ismiyle yurt ve yuvalarda ekonomik nedenlerle koruma ve bakım altında olup da ailesi olanların desteklenerek evlerine kazandırıldığı proje başarılı bir şekilde uygulandı. Konya’da bugüne kadar 148 çocuk ve genç ailesinin yanına döndürüldü. Ayrıca sadece ekonomik gerekçe ile hiçbir çocuğu yurt ve yuvaya almıyor , onları ailelerinin yanında destekliyoruz.
Döndürülebilecek ailesi olmayan çocuklarımızı evlatlık, koruyucu aile, gönüllü aile gibi formüllerle yine aile ortamına döndürmek için bütün gayretimizle çalışıyoruz.
Belki bunlardan daha önemlisi uygulamaya 2007 Haziranında başladığımız “Aileye aile içinde yardım “ projesi. Sosyal hizmetlerin üç ana uygulama kademeleri var:
İyileştirici, geliştirici
Koruyucu ,önleyici
Tedavi ve rehabilite edici
En faydalı, en gerekli hizmet basamağı tabii ki iyileştirici , geliştirici hizmetlerimiz. Bu anlam da “Aileye aile içinde yardım” uygulaması bizim hizmetlerimizin temeli. Aile Danışma Merkezimize her türlü intikal eden tüm ailelerimize bu anlamda yardımcı oluyoruz.
Milli Eğitim de Halk eğitim görevlileri, Sağlıkta Açsap’lar ve ebeler, belediyelerimizin meslek edindirme kursları, Shçek te Aile danışma merkezleri önce kadınlarımızdan başlayarak tüm ailenin eğitimi adına çok güzel işler yapıyorlar. Bu kuruluşlarımız “eğitim adına ulaşmadığımız kadın ve aile kalmayacak” hedefiyle koordinasyon halinde büyük bir proje başlatabilirler.
Aile dediğimiz bu önemli kurumu oluştururken çok itinalı ve dikkatli davranmalıyız. Eş adayları birbirlerini iyi tanımalı ve her açıdan birbirlerine yakın insanlar olmalıdır.
Aile mutluluğu için 9 S temel alışkanlığımız olmalıdır. Bu 9 S; sohbet birliği, sofra birliği, seyahat birliği, sayfa birliği, seccade birliği (inanç), sevgi birliği, samimiyet birliği, sistem birliği ve sabır birliğidir. Eşinizle çocuklarınızla sabah kahvaltısı ve akşam yemeğini birlikte yemek çok önemlidir. Aile fertleri ile birlikte seyahate çıkmamız birbirimize olan sevgi ve saygıyı artıracaktır. Ailemizde sayfa birliği oluşturmak için her gün belirli zaman diliminde televizyonu, bilgisayarı kapatıp , beraber kitap okumalıyız. Evliliğin yürümesi için inanç birliğinin de sağlanması gerekiyor. İnsanların maddi ihtiyaçlarının olduğu gibi manevi ihtiyaçları da var.
Tabii ki ailenin temeli sabır. TÜİK İstatistiklerinin ortaya koyduğu ilginç tespitlerden biri , boşanmaların yüzde 42.6’sının evliliğin ilk 5 yılı içinde gerçekleştiğine yönelik.
Evlilik süresi 6 ila 10 yıl arasında boşanma oranı yüzde 21.3 iken, 11 ila 15 yıl arasında da bu oran yüzde 13.5 olarak gerçekleşiyor. 16 yılı aşan evliliklerdeki boşanma oranı da yüzde 22.7 olarak tespit edildi.
Yani evlilik te ilk 5 yıl çok önemli. Birbirinden her açıdan farklı yaratılmış olan kadın ve erkeğin birlikteliğinde sabır, tahammül, hoşgörü ve empati olmazsa olmaz şartlar.
Sabır ilk çarpıştadır (Hadisi Şerif) Bu hayatın her alanında olduğu gibi evlilikte de ilk zamanlar sabrın temel ilaç olduğunu bize anlatıyor.
İşte o tanışma ve uyum süreci ciddi sabır istiyor. Evlilikten önce açılmış olan 4 gözün üçü kapatılacak ve kalan bir gözle sadece olumlu davranışlar, güzellikler görünecek.
Ve şu hakikat hiçbir zaman unutulmayacak hiçbir evlilik problemsiz değil.
Peygamberimizin dahi hanımlarıyla yaşadığı bazı olaylar bize evliliğin dikensiz bir gül bahçesi olmadığını hatırlatıyor.
Ama madem ki “aile insanın dünyadaki küçük cenneti” ,bu cenneti kazanmak için biraz sabır, tahammül, hoşgörü, emek vermek gerekiyor.
Çünkü bu imtihan dünyasında değerli şeyler zor elde ediliyor. Eğer dünyadaki küçük cennete müşteri isek onun bedeli olan sabrı seve seve göstereceğiz.
Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.