CNBC-e Business Dergisi, 81 ili 34 kritere göre değerlendirip, “En Yaşanabilir İller” listesi yayınladı. Listenin ilk sırasında yer alan Ankara, “en yaşanabilir il” çıktı. Sonuncu sıraya geçen yılki gibi Ağrı yerleşti. Konya ise listenin 57. sırasında kendine yer buldu.
Ortaya çıkan tablo, dergide şöyle değerlendirildi: “Metropollerin yükselişi bütün açıklığıyla görülüyor. İstanbul, Antalya ve İzmir’in basamakları beşer onar tırmandığına şahit oluyoruz. Başta Kırklareli, Karaman, Kayseri ve Gümüşhane olmak üzere pek çok flaş şehir bulunuyor. Geçen yılın en kötü durumdaki 10 ili, yine listenin son 10’unu paylaştı ancak kendi aralarında yer değiştirmeler var.”
Araştırmada esas alınan kriterler üzerinden “yaşanabilir iller” sıralaması şöyle: “Ankara, Eskişehir, İstanbul, Antalya, Trabzon, Edirne, Isparta, İzmir, Artvin, Kırklareli, Kırıkkale, Bolu, Kocaeli, Karabük, Karaman, Sinop, Elazığ, Mersin, Kayseri, Zonguldak, Muğla, Bursa, Çanakkale, Samsun, Kastamonu, Adana, Uşak, Balıkesir, Denizli, Gümüşhane, Rize, Burdur, Yalova, Nevşehir, Erzurum, Kütahya, Aydın, Giresun, Tekirdağ, Bartın, Malatya, Manisa, Niğde, Kırşehir, Sivas, Çankırı, Ordu, Erzincan, Çorum, Tunceli, Amasya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Bilecik, Kilis, Tokat, Konya, Sakarya, Osmaniye, Bayburt, Hatay, Gaziantep, Düzce, Aksaray, Afyonkarahisar, Bingöl, Yozgat, Van, Iğdır, Siirt, Bitlis, Mardin, Ardahan, Kars, Muş, Batman, Şırnak, Şanlıurfa, Hakkari, Diyarbakır, Ağrı.” 1.Ulusal Marka üretmek için Konyalı sanayicimiz çok sıkı tuttuğu kesesinin ağzını, çalışanına, özellikle ustasına verdiği ücrette biraz açmalı.
2007 yılında sıralamasında 46. olan Konya, 2008 yılı sıralamasında 57. sırada yer alıyor. Sonuç , ilimizde güzel işler yapılmadığı anlamına gelmiyor. Diğer illerde daha fazla ve daha hızlı güzel işler yapıldığını gösteriyor. Bu durumda yapacağımız en kötü şey savunmaya geçmek, en iyi şey ise Büyükşehir Belediyesi ve İl Özel İdaresinin ortak düzenleyeceği “Neden 57. sıradayız” sempozyumunu gerçekleştirmek. Sempozyumdan çıkan sonuçları yol haritası yapmak olmalı.
Şimdi hepimiz için karanlığa küfretmek yerine mum yakmanın vaktidir. Daha önce yazdığım şehrimizin daha iyi bir konuma taşınması konusundaki düşüncelerimi şimdi tekrarlamak istiyorum. Zira tam zamanı.
2.Yıllardır ortaklıkları süren ve iyi işler yapan iş ortakları hanımlarını daha az görüştürmeli, mobilya ,perde, “ siz ne aldınız biz ne aldık” muhabbeti bir çok büyük hedefi olan ve o hedefe doğru ilerleyen çok ortaklı müesseseleri bölüyor, parçalıyor, küçültüyor.
3.Konya surları aşılmalı. Anadolu, İstanbul ve Dünyaya yelken açılmalı. Ankara da İstanbul’da çok önemli siyasi, ticari faaliyetler yürüten Konyalı ağabeylerimizin hala evlerinin Konya da olduğunu biliyoruz. Halbuki “her başarılı erkeğin arkasında bir bayan vardır” hakikatinden hareketle ,bir insanın başarılı olmasında evinin çalıştığı memlekette olması çok önemlidir. Çünkü siyaset ve ticarette en az gündüz kadar akşam ve hafta sonları da önemlidir. Onun için vekillerimizin ve ulusal ve uluslar arası iş yapan siyasi ve iş adamlarımızın adreslerinin Ankara ve İstanbul olması onlara çok avantajlar katacağı kesin bir hakikattir.
Bu konuda biz Konya da ikamet edenlerinde onların arkasından ağlama yerine bağrımıza daş basıp sevdiklerimizi gurbete gitme konularında cesaretlendirme ,teşvik etmemiz gerektiğine inanıyorum.
4.Müthiş bir farkla kırmızı et ve hamur işi lehinde olan Balık eti ve yeşillik dengesinin % 51 ile bile olsa kısa zamanda balık eti ve yeşillik lehine döndürülmesi çok önemli. Hazır Belediyemiz yeni balık halini de yapıyor. Mutfağımıza haftada en az bir kez balık girmelidir .Balık ve yeşillik bizi o hamur işi ve kırmızı etin verdiği ağırlıktan kurtaracaktır.
5.Konyalılar olarak “Arslanlar tek başına gezer” ,”çakallar sürü halinde gezer” anlayışını terk etmeliyiz. Özellikle siyaset ve ticarette artık ekip hareketi olmadan başarılı olunmuyor. Ben Konya sokaklarında ,alışveriş merkezlerinde, etkinliklerde görüyorum bizim önde gelen siyasi ve ticari arslanlarımız yalnız geziyor. Oysa Arslanın başında bulunduğu kaplan, jaguar çıta, puma ,leopar dan oluşan bir takım neler yapmaz karşısında kim durabilir.
6.Her şeye yer verdiğimiz çok geniş ,rahat villa ve dairelerimiz de mutlaka kütüphane ,bilgisayar ,masanın olduğu donanımlı bir çalışma odası bulundurmalıyız ve günde en az bir saatimizi bu odada geçirmeliyiz (bu kestirme tarzında bile olsa)
7.Başbakanımızın ısrarla üzerinde durduğu 3 kırmızı çizgiyi asla ihlal etmemeliyiz. Dini, etnik ve bölgesel milliyetçilik konularında daha dikkatli olmalıyız.
8.Haftada bir değişik mahfillerde bir araya gelen Konya’nın önde gelen insanlarını en az ayda bir buluşturan organizasyon yapılmalıdır. Yani ayda bir Konya adına söz söyleyebilecek insanların sivil bir yapıda ve mekanda bir araya gelip gündem oluşturmaları çok önemlidir. Biz buna sivil kent konseyi diyebiliriz.
9.Stadyum derhal yeniden yapılandırılmalı. Konyaspor tüm maçlarını 1 kişi eksik oynuyor.12 oyuncu seyirci 35 metre uzaktan olayları sadece seyrediyor. Oysa en az oyuncu kadar etkili olan seyircinin 12. oyuncu olması için, sahaya en fazla 5 metre mesafede olması gerekir.
10.Dağlı-Ovalı, yerli-yabancı demeden Hz Pirin gölgesinde yaşayan insanlarımızın bir “buz parçası” hükmündeki enaniyet ve benliklerini “kardeşlik havuzuna atarak eritmeleri” gerekmektedir. O zaman Konya’nın gelişmesi ve ilerlemesi adına bir kaynaşma ,kenetlenme meydana gelir. Konya’mız da dünya çapında parlayan bir yıldız olabilir. (Mesela İlk Hedef: Dr. Süleyman Türk Beyin önerisi : Konya niçin çok farklı dal hastaneleri ile Türkiye’nin Sağlık Başkenti olmasın)