İKİ FİDANIMIZ DAHA KIRILDI…

Aynı gün okuduğumuz Konya’mızdan iki haber:

İddialara göre babasının ‘Ders çalışmıyorsun bari git şantiyede çalış. Bir daha seni okula göndermeyeceğim’ diye azarladıktan sonra bir tokat attığı ileri sürülen İlköğretim 7. sınıf öğrencisi, delikanlı , evlerinden çıkarak evlerinin yakınında bulunan ve babasının müteahhitliğini yaptığı inşaata geldi. Burada bir süre oyalanan delikanlı, daha sonra inşaatın bahçesi içerisinde bulunan şantiye binasına girdi. Şantiye binasının duvarında asılı duran av tüfeğini alan delikanlı, girdiği bunalım sonucu av tüfeğini çenesine dayayarak tetiği çekti.

İkinci olayda ise Mehmet Akif Mahallesi’nde ailesi ile birlikte oturan 17 yaşındaki Gökhan Yüce’nin kaldığı odada bulunan sobanın borusu bilinmeyen bir nedenden dolayı yerinden çıktı. Çıkan boru yüzünden odanın içerisine sızan gazdan zehirlenen Gökhan Yüce, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Evet. “Evetin söylendiği cümledeki konumu ve tonlamalarına göre 28 anlamı vardır” der dünyaca ünlü bir tiyatrocu . Siz bu “evet”e istediğiniz kadar anlam yükleyebilirsiniz.

Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar

Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi ?

M. Akif Ersoy

Çocuklarımız, gençlerimiz bizim her şeyimiz. Geleceğimiz. Bir anne baba ne için yaşar. Bütün hayatının en değerli meyvesi çocukları değil midir ?

İşte kıymetli okurlarım. Ben düşünen insanları günlük aktüel , siyaset, spor, magazin haberlerine takılmadan bu toplum hayatı için çok önemli olan olaylar üzerinde durmaya çağırıyorum. Adeta toplum bir laboratuar, düşünen , yazan, çizen insanlar o laboratuarda ki görevliler .Ve yukarıda zikrettiğim iki olay veya onlar gibi olaylar  o laboratuara getirilen materyaller.

İlgili akademisyenlerimiz, sosyologlarımız, pedagoglarımız, psikiyatrislerimiz, psikologlarımız, psiklojik danışmanlarımız, öğretmenlerimiz, idarecilerimiz, entelektüellerimiz, gazetecelerimiz … Gelin bu olaylara yoğunlaşalım. Gencecik iki fidan neden kırıldı ? Ne eksikti ? Nerede yanlış yapıldı ? Kim, kimler yanlış yaptı ?, Neden yaptı ? Neler yapabilirdik ? Neleri düzeltmemiz gerek ? Neyi değiştirmeliyiz ? …

Eğer bu soruların cevabını bulmaz ve gereğini  toplum olarak yerine getirmezsek “tarih tekerrür etmeye” devam edecek ve daha çok fidanlar , geride ağır enkazlar bırakarak kırılacaktır.

Peygamberimiz “bir Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz demiştir” bunun manası Müslüman başına gelen olayları iyi analiz eder , iyi inceler, ibret alır ve aynı şekilde bir hata daha yapmaz. Yine Allah’ın Resulü ,”Akıllı Müslüman başına gelen olaylardan ders alan, daha akıllı Müslüman ise başkalarının başına gelenden ibret alandır.” der.

Dünyada hiçbir şey insan hayatından daha değerli değildir dostlar. Onun için Yüce Allah “bir insanın yaşatılması, tüm insanlığın yaşatılması , bir insanın öldürülmesi bütün insanlığın öldürülmesi gibidir” buyurur. Gelin yaratılmışların en üstünü olan insanın yaşatılması , yüceltilmesi için el birliği içinde çalışalım.Tarihin en büyük devleti olan Osmanlı Devletinin tam temelinde ki şu ilkeyi unutmayalım. Şeyh Edebali Osman Gaziye yaptığı vasiyette şöyle demişti:

“Ey oğul! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”

 

Yorum Ekle