‘ HÜR ADAM ’ FİLMİ VE MEHMET TANRISEVER

‘Hür Adam’ filmini ailemle beraber izledim. Filmle ilgili lehte ve aleyhte birçok yorumlar yapıldı.25 yıldır Bediüzzaman Said Nursi okuyan ve araştıran ve Çağdaş İslami akımlar alanında master yapmış birisi olarak ben de film ve yapımcısı ile ilgili görüşlerimi okuyucularımla paylaşmak isterim:

  • Mehmet Tanrısever (Bozkırlı hemşehrimiz) uzun süredir izlediğim, kitabını okuduğum, takdir ettiğim bir sanayici. Sadece sanayicilikle kalmayarak sosyal sorumluluk sahibi bir insan olarak çok önemli eserlere, filmlere imza attı. Minyeli Abdullah, Çizme ve Sürgün ona ait.
  • Mehmet Beyin yaptığı çalışmaların birçoğu ilk. İlkler çok kıymetlidir. Yol açmaktır. Rehber olmaktır. Işık tutmaktır. ’Sebep olan yapan gibidir’ ilk olmak sebep olmaktır.
  • Bakın bir dostu (Hüseyin Öztürk) Mehmet Tanrısever için ne diyor: “Hür Adam” filmi gibi bir yükü ancak Mehmet Tanrısever gibi çılgın birisi yüklenebilirdi. Para ile arası hiç iyi değildir. Parayı çok sevseydi bu işleri yapmazdı. Onun film işlerinde batırdığı paralarla on tane çelik tencere fabrikası kurulurdu. Yokluktan ve yoksulluktan gelmiş birisidir. Fatih’in ana caddelerinde kışın ortasında ayağında terlikle seyyar satıcılık yapmaktan bugünlere gelmiştir.“Minyeli Abdullah”a “Sürgün”e ve “Çizme” filmine kaç duyarlı insan para yatırabilirdi ? İşte bu adam çıktı ve alnının teriyle kazandığı paralarını yatırdı. Türkiye’nin o karanlık yıllarına bu filmlerle ışık tuttu. Yönetmen İsmail Güneş’e çektirdiği “Çizme” filmi, Cumhuriyet tarihinin en önemli filmidir. Bir dönemin zulmünü belgeledi.”
  • 80 yıldan fazla yaşamış, 3 devir görmüş, yakın tarihimizin birçok “en” e sahip şahsiyetinin hayatını filme çekmek kolay bir iş değildir. Öncelikle bu cesaretinden dolayı Mehmet Tanrısever’ i tebrik ediyorum. Şunu da unutmamak gerekir. İnsanları değerlendirirken Allah’ın mizanını ölçü almak her Müslümana farzdır. Sevaplar günahlar tartılır. Hangisi ağırsa ona göre muamele edilir. Bu kadar güzelliğe imza atmış bir Müslümanı birkaç olayla değerlendirmek insafsızlığı zirvesidir.
  • Bir şey büsbütün elde edilmezse tamamen terk edilemez. Bu eşyanın kanunudur. Bir işi bekleyelim en mükemmel şekilde yapayım derseniz, asla yapamazsınız. İlk olmanın getirdiği bazı kusur ve noksanlıklar doğaldır.
  • Her işin daha mükemmeli vardır. Ama üstadın dediği gibi “bazen hak ehaktan daha ehakk , hasen Ahsen den daha Ahsen” olur.
  • ‘Hür Adam’ ismi gerçekten çok güzel seçilmiş. Üstadı çok güzel anlatıyor.
  • Mürşit Ağa Bağ ı gönülden tebrik ediyorum. Dersine iyi çalışmış ve içselleştirmiş.
  • Üstadın temel 3 meselesi olan iman hizmeti, müspet hareket ve Medresetüzzehra filmde çok güzel işlenmiş ve her tarafına serpiştirilmiş.
  • Hediye kabul etmemesi “konuşan yalnız hakikat” olması için çok önemliydi. Altı kalın çizgilerle işlenmiş.
  • Bediüzzaman bütün ömrü boyunca İslam kardeşliği için mücadele etmiş ve “zamanın en büyük farz vazifesi ittihadı İslam’dır” demiştir. Medresetüzzehra projesinde “Arapça vacip , Türkçe lazım , Kürtçe caiz” diyerek üç kavmin kardeşliğini esas almıştır. İki sahnede üstadın asla söylemediği ve söylemeyeceği etnik milliyetçilik kokan sözler sarf edilmiştir.
  • “Ekmeksiz yaşarım hürriyetsiz yaşayamam” diyen bir insanın talebelerine “bana 15 gündür ekmek vermediler’ sözünü ağlamaklı söylemesi yakışmamıştır.
  • Barla’ya tekrar döndüğünde kaldığı evin önündeki çınara sarılmış dakikalarca ağlamıştır. Bu sahne böyle canlandırılsa daha etkili olurdu.
  • Birinci dünya harbinde savaşırken talebesi Habip’e yazdırdığı eser İşaratül-İ’caz dır. Bu eserde Fatiha ve Bakara suresinin ilk 33 ayeti tefsir edilmektedir. ”Bismillah her hayrın başıdır , biz dahi başta ona başlarız”  Sözler kitabında 1. sözde Barla’ da yazılmıştır.
  • Talebeleri hizmetin devamı açısından biraz daha ön plana çıkarılabilirdi. Hulusi, Hüsrev, Zübeyr ağabeylerin bir dava adamı olarak sözlerine yer verilebilirdi.
  • Kastamonu hayatından bir kesit verilebilirdi.
  • Son bölümde sadece üstadın vasiyetim dediği “Konuşan yalnız hakikattir” parçası onun ağzından talebelerine okunabilirdi.
  • Meyveli ağaç taşlanır. Bir şeyler yapanlar, özellikle ilklere imza atanlar en acımasızca eleştirilmeyi göze almalı ve sabrın ilk çarpışta gösterildiğinde SABIR olduğunu bilmeleri gerekir. Çünkü bu memlekette hayatlarında olumlu hiçbir somut işe imza atmamış ama müspet bir şeyler yapanları acımasız ve dengesizce eleştirerek hayatını devam ettiren yüz binlerce insan var.

Daha güzellerinin yapılabilmesi için yol açtığı, yine kendine yakışanı yapıp zor bir ilke imza attığı için Mehmet Tanrısever ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum. Yeni ve daha güzel ve özgün çalışmalarla tekrar buluşmak ümidiyle, Allah’tan azim, sabır, aşk ve şevk diliyorum.

Yorum Ekle