Evlenme-boşanma verileri açıklandı. Sabrın sonu selamettir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2008 yılına ilişkin evlenme ve boşanma istatistiklerini yayımladı. Boşanmaların bölgelere göre dağılımı ve evlenme yaşı şöyle:

Türkiye’de geçen yıl 641 bin 973 çift evlenirken, 99 bin 663 çift boşandı.

Verilere göre, 2007 yılında 638 bin 311 olan evlenen çift sayısı, geçen yıl binde 9,03 artarak, 641 bin 973’e yükseldi.

İlk kez evlenen çiftler arasındaki ortalama yaş farkı 3,3 oldu. Ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 26,2, kadınlar için 22,9 olarak belirlendi.

Bölgesel düzeyde en yüksek ortalama ilk evlenme yaşı, erkeklerde 27, kadınlarda 23,9 ile İstanbul Bölgesi’nde görüldü. En düşük ortalama ilk evlenme yaşı erkeklerde 25,1 kadınlarda ise 21,6 ile Orta Anadolu Bölgesi’nde kaydedildi.

2007 yılında 94 bin 219 çift boşanırken, bu sayı geçen yıl binde 1,40 artarak 99 bin 663’e yükseldi.

Boşanmaların en yüksek olduğu bölge binde 2,06 ile Ege Bölgesi olarak belirlendi.

Ege Bölgesi’ni binde 1,78 Batı Anadolu Bölgesi izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu bölgeler ise binde 0.50 ile Kuzeydoğu Anadolu ile Ortadoğu Anadolu Bölgeleri oldu.

Boşanmaların yaklaşık yüzde 41’i evliliğin ilk beş yılı içinde , yüzde 23,1’i ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde gerçekleşti.

Yani evlilikte ilk 5 yıl çok önemli. Birbirinden her açıdan farklı yaratılmış olan kadın ve erkeğin birlikteliğinde sabır, tahammül, hoşgörü ve empati  olmazsa olmaz şartlar.

Sabır ilk çarpıştadır. (Hadisi Şerif) Bu hayatın her alanında olduğu gibi evlilikte de ilk zamanlar sabrın temel ilaç olduğunu bize anlatıyor.

Bizim toplumumuzda önceden tanıma, flört gibi yaklaşımlarda erkek ve kadın genelde birbirlerine “rol” yaptıkları ve sürekli olumlu ortamlarda bir araya geldikleri için gerçek şahsiyetleri ile evlendikten sonra tanışıyorlar.

İşte o tanışma ve uyum süreci ciddi bir sabır istiyor. Evlilikten önce açılmış olan 4 gözün üçü kapatılacak ve kalan  bir gözle sadece olumlu davranışlar, güzellikler görünecek.

Ve şu hakikat hiçbir zaman unutulmayacak: Hiçbir evlilik problemsiz değil.

Peygamberimizin dahi hanımlarıyla yaşadığı bazı olaylar bize evliliğin “dikensiz bir gül bahçesi” olmadığını hatırlatıyor.

Ama madem ki “aile insanın dünyadaki küçük cenneti” bu cenneti kazanmak için biraz sabır, tahammül, hoşgörü,  emek vermek gerekiyor.

Çünkü bu imtihan dünyasında değerli şeyler zor elde ediliyor. Eğer dünyadaki küçük cennete müşteri isek onun bedeli olan sabrı seve göstereceğiz. Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.

               Zaten sabır tüm başarıların,   güzelliklerin anahtarı değil midir ?

Yorum Ekle