Vakit “Hava dan su dan konuşma” vaktidir

Kainatın en şerefli halifesi havasızlığa 3 dakika , susuzluğa 3 gün dayanabilmekte , bu süreler içerisinde ulaşamadığı anda uğruna ,hizmetine kainatın yaratıldığı insanoğlunun yaşamı son bulmaktadır. Bu sebeple “hava dan , su dan konuşmak” çok önemlidir.

İlmihal kitaplarının “iman” babından sonra ilk gelen konusu “su” konusudur. ”Su hayat, su temizliktir.”

“Su” dan konuşmak için ilimizde sempozyum düzenlediği için Koski , S.Ü. ve ilgili kurumlara teşekkür ederim.

İnsanların kendi elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde bozgun çıktı. Yaptıklarının bir kısmını kendilerine tattırmaktadır ki vazgeçsinler. Rum Suresi 30/41

İnsanoğlu yüzyıllardır çevresine ve doğaya verdiği zararların bedelini ödemektedir. Kişisel hırslarla, daha çok kazanmak arzusuyla, tembellikle, sorumsuzlukla doğaya zarar verenler kendilerinin doğanın bir parçası olduklarını ve verdikleri zararın kendilerine döneceği gerçeğini göz ardı etmişlerdir. Yüzlerce yıldır çevreye verdiği zarardan çok çeken insanoğlunda bir çevre bilincinin oluşması (en azından önemli bir kısmında) çok yeni sayılır. 1970’li yıllardan sonra Dünya’da çevremizle ilgili hissedilir derecede bir duyarlılık oluşmuş ve bu olgu çevrebilim(ekoloji) adıyla bilimsel platformda yoğun bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır.

Çevre bilincinin var olabileceğini kimsenin iddia edemeyeceği bir yüzyılda ve bir mekanda, Kuran’ın; insanların kendi elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde bozgun çıkacağını, bunun sonuçlarının yine insanoğluna zarar vereceğini söylemesi ve bu konunun önemine dikkatleri yöneltmesi harika bir derstir.(çeviride deniz diye çevirdiğimiz kelimenin Arapçası “bahr”dır. Bu kelime temelde denizleri ifade ettiği gibi göl, ırmak gibi tüm büyük su topluluklarını da ifade etmektedir.) Günümüzde doğa üzerinde hoyratça tasarruflar yapamayacağımızı, eğer buna kalkışırsak bedelini ödeyeceğimizi iyice öğrenmiş bulunuyoruz. Ayrıca her bir insanın çevresine verdiği zararların, sebep olduğu kirliliklerin tüm yeryüzüne karasıyla, deniziyle bütün olarak zarar verdiğini de öğrendik. Bu yüzden hiç kimse bu konuda “Ben istediğimi yaparım. Her koyun kendi bacağından asılır.” diyemez. Doğa hepimize Allah’ın bir armağanı olduğuna göre, ona zarar verenleri durdurmak hepimizin, tüm insanlığın ortak görevidir. Bu anlamda çevreye zarar vermek KUL HAKKI ihlali anlamına gelmektedir.

Büyükşehir belediye başkanı Tahir AKYÜREK teneffüs ettiğimiz havadaki OKSİJEN oranında azalma olduğunu ifade etti. Bu her şeyden daha fazla üzerinde durmamız gereken bir problem. Su konusunda ki olumlu gelişmelerden bahsetti başkan, ama havanın temizliği ve kalitesi konusunda daha etkin ve hızlı önlemler ilgili kurumlar tarafından alınmalı.

Çağdaş ülkelerde atık suyun arıtılmadan kanala verilmesi istisnai bir durumdur diyen başkan Konya da Temiz su, atık su, tatlı su, sulama suyu ve mor su olmak üzere 5 çeşit şebekenin olduğunu bunlara ilaveten yağmur suyu şebekesi oluşturma çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.

Milletvekili Mustafa KABAKÇI, evde kendisine yaşlandıkça annesine benzediği sözünün son günlerde sıkça söylendiğini bunun sebebinin annesinin su ile ilgili uyarılarını ev halkına hatırlatmaktan kaynaklandığını ifade ederek, annesinin çok zor şartlarda ulaştığı su ya bu gün insanların çok kolay ulaştıklarını ama bunun israf etmek anlamına gelmemesi gerektiğini verdiği mükemmel misalle perçinledi. Kabakçı; ”Dünyanın tek bir su havzası var ve benim musluğum o havzaya bağlı. Benim kullandığım her bir damla fazla su, Afrika da bir çığlığa sebep oluyor. İmkânları, teknolojileri olamayıp ta suya ihtiyacı olanlar için suyu kullanırken lütfen daha dikkatli olalım” çağrısı yaptı.

Vali Aydın Nezih DOĞAN , “bütün nimetler insanoğlunun emrine verilmiştir” anlayışının değiştiğini ve çevreye saygı anlayışının önem kazandığını, kaynakları kullanırken insan dışındaki canlılarında İHMAL edilmemesi gerektiğini ifade etti. Sorunun tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin konuşulmasının önemli bir aşama olduğunu hatırlattı.

Prof.Dr. Norbert DİCHTEL , yaptığı sunumda gösterdiği dünya haritası dikkat çekiciydi. Türkiye, Afrika, Avusturalya ,Güney Amerika’nın bir kısmıyla beraber RİSKLİ bölgelerin içerisinde gösterilmişti.

Dünyanın temel anasırı dört şey dir dostlar: Hava, su, toprak, enerji.

Bizler “Nehirden abdest alsanız dahi israf etmeyin” uyarına muhatap bir milletiz. Kainatta kullandığımız her nefesten , her damla su dan ,her gram topraktan ve her kilowat enerjiden hesap vereceğiz. Onu ne kadar, nasıl ,nerede ve ne için kullandığımız dan sorulacağız. Şuurlu , bilinçli bir insan olarak atalarımızdan devraldığımız hanemizi daha temiz daha zengin , daha elverişli şartlarda gelecek nesillerimize bırakmak hepimizin boynunun borcu. Rabbim hepimizi huzuruna BORÇLU olaraktan çıkmaktan korusun. Amin.

Yorum Ekle