SEMPOZYUMLAR : FİKİR VE DÜŞÜNCE FUARLARI ÜZERİNE…

Konya’da geçtiğimiz günlerde bir dizi sempozyum düzenlendi. Çok değişik konularda yüzlerce bilim adamı görüş ve düşüncelerini dinleyenlerine aktardı.

Sempozyumlar fikir ve düşüncelerin fuarlarıdır. Ve bana göre bu fuarlar diğer ticari fuarlardan bin defa daha önemlidir. Çünkü “her şey “ fikir ve düşünceyle başlar. Gelişme, değişme, icat, atılım v.b. bütün güzellikler önce bir fikir ve düşünceyle başlar.

İttifak Holding Yönetim Kurulunu, sayın Başkan Seyit Mehmet Buğa’ nın şahsında özellikle tebrik ediyorum. Daha önce bir çok Holding önemli günlerini maalesef bir kucak dolusu paralar vererek getirdikleri sanatçılar ve eğlencelerle kutladılar. Hiç de kuruluş felsefelerine uygun olmadıkları halde bu sanatçılar ve eğlencelerle topladıkları kalabalıklarla “gururlandılar.” Bir çoğunun  sonunu ibretle izledik, izliyoruz. Bediüzzaman 1911 de Şam’da verdiği hutbesinde ifade ettiği bir  gerçeği bu gün daha iyi anlıyoruz. Şöyle demişti Bediüzzaman :Meşveret-i şer’iyeden aldığım ders budur: Şu zamanda bir adamın bir günahı, bir kalmıyor. Bazen büyür, sirayet eder, yüz olur. Bir tek hasene bazen bir kalmıyor. Belki bazen binler dereceye terakki ediyor. Bunun sırr-ı hikmeti şudur: İletişim ,ulaşım vasıtalarının ve düşünce özgürlüğünün gelişmesi ile umum ehl-i İslâm bir tek aşiret ,bir tek millet hükmüne geçiyor. Aşiretin efradı gibi, İslâm taifeleri de birbirine uhuvvet-i İslâmiye ile mürtebit ve alâkadar olur. Birbirine mânen-lüzum olsa maddeten-yardım eder. Güya bütün İslâm taifeleri bir silsile-i nuraniye ile birbirine bağlıdır.

Nasıl ki bir aşiretin bir ferdi bir cinayet işlese, o aşiretin bütün efradı, o aşiretin düşmanı olan başka aşiretin nazarında müttehem olur, itham altında kalır. Güya her bir fert o cinayeti işlemiş gibi, o düşman aşiret onlara düşman olur. O tek cinayet, binler cinayet hükmüne geçer. Eğer o aşiretin bir ferdi, o aşiretin mahiyetine temas eden medar-ı iftihar bir iyilik yapsa, o aşiretin bütün efradı onunla iftihar eder. Güya her bir adam, aşirette o iyiliği yapmış gibi iftihar eder.

İşte bu mezkûr hakikat içindir ki, bu zamanda, hususan kırk-elli sene sonra, seyyie, fenalık, günah işleyenin üstünde kalmaz. Belki milyonlar nüfus-u İslâmiyenin hukuklarına tecavüz olur. Kırk-elli sene sonra çok misalleri görülecek. ”Bu hakikatleri Konya  da hepimiz yakından gördük, yaşadık.

Dünya tarihinde ancak kendisini sürekli yeniyebilen, geliştirebilen müesseseler kalıcı olmuştur. Bu ise o müessesenin fikre, düşünceye verdiği önemle doğru orantılıdır. Bu sempozyumlar o açıdan çok önemlidir. Her sektör sadece mallarını pazarlayacağı fuarları değil ,o sektörle ilgili fikirlerin ortaya konulacağı “fikir fuarları “ olan sempozyumları da mutlaka gerçekleştirmelidir.

İçinde bulunmakla iftihar ettiğim basın sektörü de Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı öncülüğünde ,ilgili kuruluşların katılımıyla  en az yılda bir kez  sempozyum düzenlemelidir. Bu sempozyumda yerel basının tüm artı ve eksileri, yaptıkları ve yapabilecekleri konuşulmalıdır. Hem geçen yılın değerlendirmesi yapılmalı, hem de gelecek yılın beklentileri ve hedefleri ortaya konulmalıdır.

Sempozyumları gerçekleştiren tüm resmi ve özel kurumları tebrik ediyor, Konyamızda bu sempozyumların muazzam bir sinerji oluşturacağına yürekten inanıyor, bu faaliyetlerin gelenek haline gelmesi temennimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yorum Ekle