(Peygamberimizden çok güzel bir yaşlı rehabilitasyon örneği)
Ensardan yaşlı bir kadın Resulullah’a (s.a.) gelerek.
– Ya Resulullah! Bağışlanmam için bana dua et.
Resulullah (s.a.) :
– Bilmiyor musun ki cennete yaşlı kadınlar giremez, buyurdu.
Bunun üzerine kadının ağlamaya başlaması üzerine Resulullah (s.a.) gülümseyerek:
– Sen o gün ihtiyar bir kadın olmayacaksın. Allah’ın “Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık. Onları, bâkireler kıldık.Eşlerine düşkün ve yaşıt.” buyruğunu hiç okumadın mı ? (Vakıa 36-37)
Yukarıda anlattığımız olay özelde yaşlılar genelde her yaş grubu için mükemmel bir rehabilitasyon örneği aslında. Peygamberimiz burada ‘la ayşa illa ayşul ahire – hayat ancak ahiret hayatı sayesinde hayattır.’ Cümlesiyle ifade ettiği öldükten sonraki ebedi hayata dikkatleri çekiyor ve diyor ki ;
—Ey yaşlı; ‘erzelil ömür’ denilen hayatın en sıkıntılı zamanı olan bu ihtiyarlık sen de baki değil , en genç , en güzel , en mükemmel , bakire-bakir bir halde ebedi bir hayat için tekrar yaratılacaksın. Üzülme , ağlama , sabret , sabret ki o cennet ellerini açmış seni bekliyor. Sen yeter ki bu geçici duruma sabret ve şükret diyor.
—Ey özürlü; sen de üzülme.Bu halin baki değil.Üstelik rabbin sana bu dünyada sahip olmadıklarından dolayı seni kat kat ödüllendirecek.Şu kısa dünya hayatı imtihan meydanıdır.Sen yeter ki bu geçici duruma sabret ve şükret diyor. (Bu konuda Hz. Cüleybib üzerinden ‘dezavantajlı gruplara yönelik bir rehabilitasyon örneğini de bir önceki yazımızda vermiştik.Bakınız:https://www.cemilpasli.com/egitim/peygamberimizden-dezavantajli-gruplar-icin-bir-sosyal-rehabilitasyon-ornegi )
—Ey musibetzede; Bu musibet sen de kalıcı değil,geçecek.Ve rabbin o musibetle sen den aldığından çok daha güzelini sana ebedi bir surette verecek.O musibet ya günahlarına kefaret ya da derecenin artmasına sebep olacak. Sen yeter ki bu geçici duruma sabret ve şükret diyor. Bu konuyla alakalı daha ayrıntılı bir hadisi de zikretmek gerekiyor.
Peygamberimiz ‘Bir Müslüman başına gelen musibetle bir şeyini kaybettiğinde ‘İnna lillah ve inna ileyhi raciun-biz Allah’tan geldik ve yine ona döneceğiz’ diyerek musibeti ve kaybı sabırla karşılarsa Allah o kuluna o kaybettiğinden daha hayırlısını verir’ der.Bu sözü işiten Ümmü Seleme kocası ilk hicret eden Müslümanlardan olan kocası Ebu Seleme’yi kaybettiğinde ‘İnna lillah ve inna ileyhi raciun’ der. Sabır ve metanetle olaya yaklaşır.Ama içinden ‘Allah Resulü böyle dedi ama Ebu Seleme’den daha hayırlı kim olabilir ki ? ‘ diye düşünmeden edemez.Sonra Allah Resulü evlenme teklifiyle gelince , onun sözlerinin ne kadar doğru olduğuna bir kez daha iman ve şehadet getirir.
Bu misaller çoğaltılabilir. Allah Resulü’nün hayatının ve sözlerinin tüm bilimler ve disiplinler açısından incelendiğinde gerçekten ‘O (bildirdikleri) kendisine Allah tarafından vahy edilenden başkası değildir. Necm 53/4’ ayetinin tüm hayatını ve sözlerini kuşattığını anlıyoruz.
Özellikle biz sosyal bilimcilerin bu hayatı ve sözleri derinden derine incelemeye ve toplumsal yaralarımıza , problemlerimize bu tertemiz kaynaktan devalar , merhemler, ilaçlar üretmeye her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.