“ Bir insanın anavatanı çocukluğudur ” (Epictetus)

Bu sitede aile ve toplumun temel taşı olacak , geleceğimiz çocuklarımız üzerine çok yazı yazdım. Özellikle ‘oral fiksasyon’ tabirinin her anne baba adayı ve anne baba tarafından bütün yönleriyle ezberlenmesi için gayret , çaba sarf ettim. Hamdolsun kişisel sitemde yayınladığım makalelerim arasında en fazla ‘ORAL FİKSASYON VE ANNE YOKSUNLUĞU’ başlıklı makalem izleyicilerim tarafından okunmaya , yorumlanmaya değer bulundu. (https://www.cemilpasli.com/sosyal-hizmet/oral-fiksasyon-ve-anne-yoksunlugu )

Bir eser (çocuk) yetiştirmenin , eser (Süleymaniye) yapmaktan daha önemli olduğunu vurguladım ömrüm boyunca.Ve bu eser (çocuk) yetiştirmede en önemli zamanın   0-7 yaş olduğunu tekrarladım durdum.

Çocukta zeka gelişiminin baba yakınlığı , duygusal gelişimin anne yakınlığıyla olduğunu ve bu iki yakınlığının yiyecek , giyecek , oyuncak v.b. şeylerle kapatılamayacağını , bu iki noktadaki açlığın ömrün sonuna kadar devam edeceğini , sigara , alkol , tırnak yeme , obezite , iğneleyici kişilik gibi çok ciddi sonuçları beraberinde getireceğini haykırdım.

Ali Bulaç Beyin ‘kreş eken huzurevi biçer’ ifadesiyle vurguladığı özellikle 0-3 ve 0-7 yaşlarda çocukların anne baba ya ihtiyacı gerçeğiyle hareket edilmesi gerektiği , Kuran’ın ‘kema rabbeyani sağira’ (küçüklüğümde bana itina ile baktıkları gibi) sözüyle çocuklarına önem , ehemmiyet , itina gösterdikleri kadar anne babaların ihtiyarlıkta karşılık görecekleri tecrübesinin daima hatırlanmasını sağlamaya çalıştım.

Erkek , kadın , çocuk her birinin ancak bir aile içerisinde değerli olduğunu , sağlıklı bir aile olmadığı zaman her birinin gerçek anlamda barınaksız ve sığınaksız olduğu inancımı okuyucularımla paylaştım.

Kişinin dünyadaki cenneti/cehennemi aile olduğunu , devlet ve millet olarak aile kurulması konusunda alınacak önlem ve tedbirlerin 110 katlı bina yapımı esnasında alınacak önlemlerden daha önemli , daha girift ve daha öncelikli gerçeğini dile getirdim.

Peygamberimizin evliliği ve aileleri de dahil yeryüzünde  problemsiz aile ve evlilik  olmayacağını , sorunları halının altına süpürmek , ertelemek ya da görmezden gelmek yerine ailelere sorunu tespit etme ,  çözme teknik ve becerilerinin yanında bu konuda sosyal devletin STK larla birlikte tüm gerekli alt yapı , kurum , kuruluş desteğini ailelere sağlaması konusunun bir Milli Güvenlik Kurulu kararıyla alınması kadar önemli olduğunu vurguladım.

Ailenin  herhangi bir üyesini (erkek , kadın ya da çocuk ) ön plana alarak değerlendirilecek bir kurum olmadığını , her üyenin aile içerisinde yeri ve öneminin farklı olduğunu , anne+baba+çocuk=mutluluk formülünde her üç değerin en az diğeri kadar önemli eksiltilemez , vazgeçilmez ve önemsiz görülemez olduğunu anlatmaya çalıştım.

Hollanda-Amsterdam merkezli 1520 yılında kurulmuş Spirit isimli vakıfla arkadaşlarımızla birlikte 4 yıldan fazla birlikte çalıştık. Bu gün bizim hedef olarak koyduğumuz bir çok şeye çok önceden ulaştıklarını ve bu hedeflerin onlara çok ağır faturalar ödettiğini ve oralardan geri dönmeye çalıştıklarını ve bu konuda bizden yardım istediklerini müşahede ettim.

Coğrafyamızın da etkisiyle bir çok temel konuyu konuşurken doğu ile batı arasında kaldığımızı , ne tam doğulu bir kalp ne de tam batılı bir akılla hareket edemediğimizi bu hali yakın tarihte milletimiz için en önemli ayak bağı olarak gördüğümden bahsettim.

Dostlar neticede hepimiz aciz bir kuluz. Rabbimin verdiği  aklın , fikrin , kalbin  , zekanın kısaca tüm rızıklardan infak etme sorumluğu ve mecburiyeti duygusuyla yapmaya çalıştım bütün bu işleri. Amacım; içinde yaşadığımız ruhum , vücudum , ailem , yakın çevrem başta olmak üzere  milletimin huzuruna zerre kadarda olsa olumlu (pozitif) bir katlıda bulunmak.Bu mümbit (verimli) toprağa gücümüzün yettiği kadar tohum ekmek.

Zira ; ‘Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ = İnsan için, yalnızca çalışmasının, gayretinin, hâlis niyetlerinin karşılığı vardır’ ( Necm, 53/39 )

Yorum Ekle