Hem her insanın küçük bir dünyası, belki küçük bir cenneti dahi kendi hanesidir. İnsanı şu dünyada her şeyden ziyade muhabbetini aile efradına verir. Bu ifade Bediüzzaman Said Nursi’ye ait.
Bu gerçek bu gün ilgili bilim adamları tarafından yüksek sesle dile getiriliyor. Aile konusunda ülke olarak hem batıya hem de doğuya göre çok mümtaz bir konuma sahibiz. Ülkemizin en güçlü olduğu alan diyebilirim.
Medyada sürekli münferit olayları genelleyerek felaket tellallığı yapılsa da , TÜİK rakamları “aile “ ile ilgili konularda dünyada en iyi ülkeler arasında olduğumuzu gösteriyor. Bu gün Avrupa ülkelerinde boşanma oranları % 40 lara ulaşmışken bizde 2007 yılı kaba boşanma hızı % 1.34, 2008 yılı % 1,40, olarak gerçekleşti.
Biz Aile Danışma Merkezi çalışanları olarak ,”aileye aile içinde yardım” ismini verdiğimiz paket bir program uygularız. Bu uygulamanın en önemli esaslarından birisi şudur.
Aile , kadın, çocuk ya da genç müracaatçımız ile çalışırken bir A4 kağıdını alır ve ortadan dikine bir çizgiyle sayfayı ikiye böleriz. Sol tarafa görüşmelerimiz sonucu elde ettiğimiz “neler iyi gidiyor” ları ne kadar varsa yazarız. Sağ tarafa ise “neler daha iyi olabilir “ bölümünde bize 15 madde söylense bile , sadece en önemli olan 2 tanesini yazarız . Solda olumlu , ”iyi giden” maddelerden aldığımız motivasyonla öncelikle önemli olan 2 maddeyi çözer, tekrar 2 madde daha yazarız sağ tarafa. Böylece tüm 15 madde de belirtilen “neler daha iyi olabilir” bölümünü bitirene kadar devam ederiz.
Bu pratiği hayatın tüm alanlarında herkes uygulayabilir. İnsanı yaşatan ümit , öldüren yeistir , ümitsizliktir. Peygamberimiz “kim insanlar helak oldu, helak oldu derse , en evvel (bu sözü söyleyen ) kendisi helak olmuştur” diyerek bir Müslümanın hayatında ümitsizliğin olmayacağını , olmaması gerektiğini ifade etmiştir.
Aile konusunda dünya da en iyi ülkeler arasında olmamıza rağmen felaket tellallığı yapanlar neyi hedefliyor ?
Dizilerde sürekli çapraz ilişkilerin özendirilmesi, “başkasıyla yatmaya can atan evli kadın” senaryoları neden yazılıyor ? Bu konu kafa yormaya değer.
Aile bu toplumun yapı taşı, atomu, ana direği. Bu yapıyı muhafaza etmek ve daha da güçlendirmek amacıyla Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanımız Selma Aliye KAVAF önderliğinde Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ve Aile Araştırmaları Genel Müdürlüğü ortaklaşa tüm Türkiye’yi kapsayan bölgeler oluşturarak “AİLE ÇALIŞTAY” ları düzenliyor.12 ilde gerçekleştirilecek çalıştayların 4. sü Nevşehir’de yapıldı. Kadın ve Aileden Sorulu Bakanımız Selma Aliye KAVAF çalıştayın moderatörlüğünü tüm gün bizzat kendisi yaparak bu çalışmalara özel önem verdiğini gösterdi. Konya-Ankara-Karaman illerini kapsayan çalıştay 17 Nisan da Konya’da gerçekleştirilecektir.
12 Çalıştay sonuçları 10-16 Mayıs Aile Haftasında Ankara ‘da yapılacak “Arama Konferansı “ ile netleştirilerek , kamuoyu ile paylaşılacak ve ülkemizde Aile ile ilgili Kamu-Stk-Yerel yönetimlere ne gibi görevler düştüğü belirlenecektir.
Hollanda’da Amsterdam’da 5 gün boyunca sosyal hizmet uygulamalarını ve son durumlarını ekibimle beraber yerinde gördük. Geçen hafta Norveç büyükelçiliği eğitim ateşesi İl Müdürlüğümüzü ve Kadın Konukevimizi ziyaret etti.3,5 saat birlikte olduk. Yaptığımız hizmetleri anlattık ve hizmet binalarımızı gezdirdik. Ateşe “ bizden çok ilerdesiniz , biz sizleri Oslo’ya davet etsek bunları bizim uzmanlarımıza anlatır mısınız ? “ dedi.
O halde ey halkım. Sahip olduğumuz güzelliklerin kıymetini bilelim. Bilelim ki daha güzel işler yapmak için moral ve motivasyonumuz olsun. Şükredelim ki Allah bize verdiği nimetleri artırsın. Şu gerçeği inanarak haykırmak istiyorum: Batıdan ve Doğudan insanlar şu anda kafaları ,gözlerini bu topraklara çevirmiş durumdalar. Yapacağınız güzelliklerde, çirkinliklerde onlarca taklit edilecek. Bir sevabınız bir değil milyonlar olacak, bir günahınız bir değil milyonlar olacak. Çünkü “sebep olan yapan gibidir.”
Vitrindesiniz. Sahnedesiniz. Göz önündesiniz. Bu şuurla davranın lütfen.