Küçükken evde av tüfeğini elime aldığımda büyüklerim:
–‘’Bırak onu evladım çok tehlikeli’’ dediklerinde,
–‘’Ama tüfek boş, içinde mermi yok ki! Cevabını verirdim, onlar:
–‘’Olsun şeytan doldurur’’ dediklerini hatırlıyorum.
Aslında ‘’Anadolu İrfanı’’ ile cevap veren büyüklerim çok önemli bir gerçeğe dikkat çekiyorlar ve beynime, kalbime, vicdanıma o gerçeği nakşediyorlardı.
Evet şeytanın işinin özü boşluk doldurmaktı.
Emaneti yüklenen ve akıl ve nefisle imtihan için dünyaya indirilen insana büluğ çağından itibaren tüm zaman ve mekanları nasıl dolduracağına dair bilgiler kitaplar elçiler ve alimler tarafından sunulmuştur.
Tırnak kesme adabından, devlet yönetimine, mikrodan makroya tüm insanın muhatap olacağı meseleler ayrıntılarıyla insanın önüne konulmuştur.
Nerede bu hazine sesini duyar gibiyim.
Yüce Yaratıcının rehberliğinde elçisi Mekke ve Medine’de kıyamete kadar tüm insanlığın saadetini temin edecek , dertlerine derman olacak ‘’kök hücreleri’’ üretmiş ve Ümranımızın kalbi Medine soğuk hava deposunda bize miras olarak bırakmıştır.
Bize düşen Ümranın kalbi Medine ile bağlantı kurmak ve bağlantı kurduğumuz damarların her daim açık olduğundan emin olmaktır.
Sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel v.b. meselelerimizin çözümünde kalbe ulaşıp ‘’kök hücre’’yi temin ederek olayı çözme kabiliyetine sahip olmamız gerekiyor.
(Sosyal, siyasi, hukuki, kültürel problemlerimiz için ‘kök hücre kaynağımız’ var mı?
Kalbe ulaştığımızda elde ettiğimiz ‘’kök hücre’’ler ilaçların içerisindeki ‘’etken madde’’ gibi.
Nasıl ki ağrı kesici veya aynı hedefe yönelik ilaçların etken maddesi genel de aynı iken sunumda şekli(draje, tablet, şurup, serum, fitil, ampül v.b.) , dozu farklılık arz ediyor.
Peygamberimizin Kur’an ışığında üretip bizlere emanet ettiği ‘’kök hücre’’nin her çağa uygun sunuma kavuşturulması gerekiyor.
Onun çağımız için uygun sunum formatına kavuşturulmasına ‘’güncelleme’’ diyoruz.
%90 ahkam zaten hiç değişmiyor.
%10 hükmünde sunum ve uygulama kısmını içeren içtihat/yoruma açık kısmının sürekli ‘’güncellenmeye’’ ihtiyacı vardır.
‘’Allah inovasyon(muharrif) yapan kulunu sever=(İnnelAllaheyuhibbulmuharrif)’’ sözüyle bu güncellemenin zorunluluğuna işaret ediyor Allah Elçisi.
Yazımızın başında ifade ettiğimiz üzere insan vahyin ışığında aklını kullanarak hayatının mikro/makro tüm zaman ve mekanlarını olumlu işlerle doldurmalı.
Doldurmadığı veya boş bıraktığı tüm zaman ve mekanların şeytan tarafından doldurulacağından hiç şüphesi olmasın.
Bugün Cumhurbaşkanımızın ‘’güncelleme’’ başlığıyla dile getirdiği konuların temeli uzun süredir bıraktığımız boşlukların ehil olmayan insanlarca doldurulması ve önümüze ağır faturalar olarak çıkmasından başka bir şey değildir.
FETÖ/PDY boşluk doldurarak ilerlemiş ve olay 15 Temmuza kadar gelmiştir.
Peki 15 Temmuzların tekrarlanma ihtimali var mı?
Boşluklar doldurulmazsa %1000 evet, evet, evet: 15 Temmuzun tekrarlanma ihtimali var mı?
Eşya boşluk kabul etmez dostlar.
İmtihan ringinde şeytanla karşı karşıya son nefese kadar mücadele etmek zorundayız.
O daima uyanık, atik ve zeki.
Gardımız düştüğü anda kroşe, aparkat, direk yumrukları yememiz kaçınılmaz.
Hatta –Allah Korusun- nakavta kadar gider bu iş.
Bu sebeple herkes kendi aleminden başlamak üzere ‘’güncelleme=uptade’’ işine başlasın, siyasiler ve devlet adamlarımız, Yerel Yöneticilerimiz, STK Başkanlarımız kurumlarını güncellesin.
2023, 2051, 2071 hedeflerini esas alarak kendilerini ve kurumlarını hazırlasınlar.
Kendi ‘’güncelleme’’ çabam daha önemli ve uhdemde kalmak şartıyla, ülkemle ilgili de ‘’güncelleme’’ önerilerimi siz okuyucularımla paylaşıyorum.
YENİ TÜRKİYE İÇİN SATIR BAŞLARI: https://www.cemilpasli.com/siyaset/yeni-turkiye-icin-satir-baslari
Haydi! Hep birlikte Milli Seferberlik ilan edelim.
Hazır bahar da gelmişken ,kainat gibi bizde yeniden dirilelim.
Kendimizi, ailemizi, çevremizi, şehrimizi ve ülkemizi güncelleyelim.
Önce kendini, sonra aileni, sonra çevreni fethet. İstanbul arkadan gelir.