Pazar günü basın mensuplarını Bera otele davet eden Refik Başkan bir basın toplantısıyla Meram Belediye başkanlığında geçirdiği 5 yılını paylaştı bizlerle.
Refik Başkan önceden hazırladığı ve rakamlarla desteklediği “sunu “ eşliğinde anlattı 5 yıllık başkanlık dönemini.
Belediye başkanlığındaki yaptığı faaliyetler ve başarılı olup olmadığı hususu tabii ki tartışılabilir bir konu. Bu kişiden kişiye değişebilen farklı insanların, farklı yorumlar getirdiği ,getirebileceği bir alan.
Ben kendi açımdan Refik Başkan’ın 1 saati aşan konuşmasından siyaset adına çıkardığım dersleri okuyucularım ile paylaşmak istiyorum. Ve bu derslerin siyaseti düşünen herkes için çok önemli olduğunu düşünüyorum.
- Başkan: ”Tekrar seçilmediğim için kimseye kırgın ve küskün değilim, insan siyasi olarak farklı kulvarlarda siyaset yapacaksa bile bunu seçim döneminden sonra yapmalı, bir partinin iyiliği benim makama gelmemle alakalı değildir, mahkeme kadıya mülk değildir” dedi. Bu sözlerde siyasetçilerimiz ve bürokratlarımız için çok güzel dersler vardır.
- İnsanların eğitimini alarak sahip oldukları meslekleri vardır. İnsanlar mühendistir, doktordur, öğretmendir v.b. O kadro o insanın hakkıdır. O kadro ve mesleği için insan her tür “hak” mücadelesini verir, vermelidir. Ama siyasetin “altın tepsi” de zamanında sunduğu bürokrasi ve siyasetteki makam ve mevkileri bir zaman sonra aynı “altın tepsi” de geri istediği zaman alırken sevinip, teşekkür ettiği gibi verirken de aynı duygularla teşekkür edebilmelidir. Bu yaklaşım onu daha fazla büyütecektir.
- Peygamberimiz bu gerçeği çok güzel uygulamalarla göstererek bizlere örnekler sunmuştur. Yönetimde ve orduda çok farklı konumdaki insanlara görev vererek sahabesini eğitmiştir. Bazen yeni Müslüman olmuş bir insanı, bazen bir özürlüyü, bazen yaşlıyı, bazen genci görevlendirmiştir.
- İslam’ın o zaman kadar ki en büyük ordusunun başına bir kölenin oğlu olan 19 yaşındaki Usame bin Zeyd’ i geçirmiştir. Sahabelere ve ümmete işlerini istişare ile yapmalarını, yöneticilerini meşveret ile seçmelerini , seçilen kişiye de itaati emretmiştir.
- Hayatında hiç yenilmeyen katıldığı bütün savaşları kazanan Halid bin Velid Hz. Ömer zamanında Genel Kurmay Başkanıydı. Askerlerde “Halid bin Velid başımızda olduğu sürece harp kaybetmeyiz” anlayışının yaygınlaştığını öğrenen Hz. Ömer derhal Halid bin Velid’i azletti. Çünkü Müslümanlar ancak Allah’ın inayetiyle zafer kazanabilirdi. Tüm zaferle bir kişiye bağlamak Hz. Ömer’e göre tevhid anlayışına aykırıydı.Görevden alınan ve generallikten alınıp ,er mevkiine indirilen Hz. Halid bin Velid aynı samimiyet ve ihlasla görevine devam etti.
- Dolayısıyla siyasette ve bürokraside “küskünlük, kırgınlık” olmamalı. Zaten bizim kültürümüzde “görev istenmez, verilir”. Peygamberimiz “biz görev isteyene vermeyiz “ demiştir. Hz. Ebu Zer defalarca görev istediği halde Peygamberimiz vermemiştir.
- Refik Başkan sık sık Meram bölgesine has bir kısım hususiyetlerden söz etti. Diğer ilçelerle kıyaslar yaptı. Ama şu da değişmeyen bir gerçek. İnsanlar sizin yolda karşılaştığınız fırtına ve engellerle hiç ilgilenmiyorlar. Onlar sadece gemiyi limana nasıl ve ne şekilde getirdiğinize bakıyorlar.
- Dedikoduya çok düşkün bir milletiz. Halbuki insanlar yasalara aykırı bir iş yapmışlarsa mahkemelerde hesap veriyorlar. Allah’ın emrine aykırı işleri varsa Mahkeme-i Kübra ‘da hesap verecekler. O halde bize düşen, insanlar hakkında hüsnü zan etmek ,elimizde kesin bir bilgi ve delil yoksa su-i zanla onların günahını almamaktır.
- Hepsinden önemlisi biz kaza ve kadere inanan insanlarız. Bazen insan hayatında “yenilgi yenilgi büyüyen” zaferler vardır. Olaylar olup bittikten sonra böyle düşünürüz. Hangi olayın, makamın, görevin bizim hakkımızda gerçekten hayır veya şer olduğunu bilmiyoruz. Çünkü ayeti kerime de kesin olarak ifade edilen kaide şudur. ”Sizin hayır bildiğiniz şey sizin için şer, sizin şer olarak bildiğiniz şey de sizin için hayır olabilir. Siz (kesin gerçeği) bilemezsiniz Allah bilir.(Bakara 216)
- Refik Başkana şimdiye kadar yaptıkları hizmetleri için teşekkür ediyor,29 Marttan sonraki hayatında başarılar diliyorum.