Obama’nın konuşmaları bizim için ne kadar önemli ?

ABD başkanı Obama göreve geldiği günden itibaren Doğuya ve İslam alemine sıcak mesajlar veriyor. Özellikle İstanbul ve Kahire’de önemli konuşmalar yaptı, ciddi mesajlar verdi.

Peki bunları nasıl okumalı, nasıl değerlendirmeliyiz?

1.)Tarih net bir şekilde bizlere şu hakikati öğretmiştir. İnsanlar ve devletler arasında önemli ve geçerli olan sözler değil davranışlardır.

Söz soyut , davranış somuttur.

2.)İnsanları ve devletleri davranış değişikliğine iten en önemli değişiklik muhataptaki değişikliktir. Bu gün doğu ve Müslümanlar düne göre çok daha iyi durumdadır.

3.)Kendini tanıyan , kendine güvenen en az 2500 yıllık mazisi, 1450 yıllık sağlam bir kültüre sahip, milletler için daha dün kurulmuş devletlerin başkanlarının sözlerinden ziyade kendi değerlendirmeleri ,kendi özeleştirileri daha önemlidir.

4.)Batı bu gün ciddi bir krizin içerisindedir.

Bana göre bunun 3 adet temel sebebi var:

1.Aşırı tüketim, yani israf

2.Batılıların sahip olduğu aşırı gurur ve kibir

3.İslamifobia

Batı yaşadığı ve iliklerine kadar hissettiği bu krizin sebepleri ve çıkış yolları üzerinde kafa yormaktadır. Bu anlamada G-20 ülkeleri ,G-7 lerden daha önemli hale gelmiştir. Sonuçta krizden çıkışta en önemli gerçeğin doğuyla, İslam’la savaşta değil barışta olduğunu batının kafası çalışan adamları anlamıştır.

5. )20. yüzyılın başında da Prens Bismark, Churcill gibi batının önde gelen bazı aydınları bizleri ve dinimizi ,peygamberimizi övüyordu. Aynı yıllarda Batılı devletlere ait azınlık okulu sayısı bu günkü Anadolu topraklarında 400 ,1947 ye gelindiğinde ise bu okulların sayısı 485 e ulaştı. Bu okullarda yetişen insanlar siyaset, ticaret bürokrasi ve medya da önemli yerlere geliyorlardı. Batılılar kendi ülkelerinde farklı konuştular, burada yetiştirdikleri hayranlarına farklı akıl verdiler. Hala da bu çifte standarda devam ediyorlar. Çünkü onların değişmeyen siyaseti bu. Doğuyu , Müslümanları böyle kandırdılar, kandırmaya devam ediyorlar. İngilizler 16.03.1920 de İstanbul’u işgal ettiklerinde bir beyanname yayınladılar. O zaman İstanbul da olan Said Nursi “Hutuvatı Sitte” ismini verdiği cevabi beyannameyi yayınladı. O beyannameye bakıldığında Batılıların siyasetinin hiç değişmediği görülecektir. Ben sadece 6 maddelik beyannameden bir parça aktarıyorum:

Üçüncü hatvesi: Der veya dedirtir: “Şimdiye kadar sizi idare edenler fenalık ettiler, karıştırdılar. Öyleyse bana razı olunuz.” Bu vesveseye karşı deriz: Ey el-hannas! Onların fenalıklarının asıl sebebi de sensin. Âlemi onlara darlaştırdın, damar-ı hayatı kestin, evlâd-ı nâmeşruunu onlara karıştırdın. Dinsizliğe sevk ederek dini rüşvet isterdin. Onlara bedel seni kabul etmek, yalnız müteneccis su ile necis olmuş bir libası, hınzırın bevliyle yıkamak demektir. Sen yalnız hayvancasına muvakkat bir hayat-ı sefilâneyi bize bırakıyorsun; insanca, İslâmca hayatı öldürüyorsun. Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. Senin rağmına yaşayacağız!(http://www.risaleinur.com.tr/kulliyat/2057.html)
Yine Şam’da Emevi Camiinde verdiği hutbede Müslümanların kurtuluşu için şunu tavsiye eder: Bizler doğru İslamiyeti ya da İslamiyet’e layık doğruluğu fillerimizle göstersek diğer dinlerin tabileri grup grup İslamiyet’i kabul edeceklerdir.

Benim önerim: İnsan düştüğü yerden kalkar. Hak verilmez alınır. İnsanlar ve devletler her zaman önce kendi menfaatlerini düşünür. Bizim için önemli olan birilerin övmesi değil, bu toprağı seven ve değerlerine inanan insanlarının daha dürüst olması, daha çok çalışması ve inandığı değerleri önce kendisinin YAŞAMASI dır.

Yorum Ekle