Bir millet topyekun ayakta. Toplumda muhteşem bir şahlanış var. Müthiş bir hareketlenme görüyorum. Halk, kıpır kıpır yerinde duramıyor.
Bir dostumla görüşüyorum: ”Sudan’da bir sünnet organizasyonunun içindeydim, yeni geldim” başka bir dostum “Amerika’da birkaç eyalete uğrama imkanım oldu , iş bağlantılarımız var “ , diğer bir arkadaşım “Umredeydim yeni geldim”, diğeri “ailecek umreye gideceğim” diğeri “Almanya da çocuklarımın yanındaydım, Avrupa’yı dolaştım geldim” diyor. Köylüm Bişkek te öğretim görevlisi, diğer bir arkadaşım kazak bir doktor hanımla evli. “eşimi ve çocuğumu Kazakistan’a gönderdim, ben de yakın zamanda gideceğim” dedi.
Yurt içinde de sürekli bir hareket var. Pazar günü Taşkent Ballıca yaylasında keçi yemek için bir dostum organizasyon yaptı.12 kişilik sohbet grubundan 2 aylık gayret sonunda 6 tanesini bir araya -yoğun bir çaba sonucunda- getirebildi. Çünkü insanımız sürekli yurtiçi ve yurtdışında hareket halinde.
12-13 Haziran tarihleri arası Konya da benim yaşadıklarımı anlatayım. Sizlerde yukarıda söylediklerime hak vereceksiniz.
Türkiye’nin dört bir tarafından 25’i aşkın üniversiteden Tefsirci akademisyenler S.Ü. İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalının ev sahipliğinde Konya’da buluştular. “Bir müfessir olarak İbn Cerir et-Taberi” konulu sempozyum Mevlana Bera Otel de cuma günü başladı. Aynı gün saat 20:30 da Alaaddin Keykubat salonunda “Kur’anı Okumaya ve Anlamaya Doğru” konulu halka açık bir panel gerçekleştirildi.
4 İlahiyat Fakültesinin Dekanının konuştuğu halka açık olan panele katıldım. Aynı saatlerde Müsiad Konya Şubesinin düzenlediği “Mavi Özgürlük Gecesi” MKM de icra edildi.
Cumartesi devam eden Tefsir sempozyumuna katıldım. Öğleden sonra Tyb Konya Şubesinin düzenlediği 2 programa iştirak ettim. A.Ü. Tıp Fakültesi, Adli Tıp AD Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Hamit Hancı, “Ölüme Felsefi Bakışlar ve Yılan Hikâyesi” adlı harika bir sunum yaptı. S.Ü. Meram Tıp Fakültesi, KBB AD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuad Yöndemli, Ukrayna ve Rusya Seyahatini konu olan bir konuşma gerçekleştirdi.
Aynı gün akşama doğru Ak Parti Konya İl Başkanlığının düzenlediği Başbakan Dış Politika Başdanışmanı Dr. İbrahim Kalın’ın katıldığı “Türkiye’nin Dış Politikası” konulu konferansı izledim. İbrahim Kalın’da Türkiye’nin içeride ve dışarıda kabına sığmayan bir halka sahip olduğunu bunun dünyanın da ilgisini çektiğini ve hayranlıkla izlendiğini aktardı. Son beş yılda 182 milyon yabancının ülkeye giriş-çıkış yaptığını, Almanya’nın 5 yıldır 5000 kişilik işçi kotasını dolduramadığını söyledi. Ülkenin artık oyun kuran, inisiyatif alan, dünyanın en itibarlı ülkelerinden olduğunu, dış politikada ki bu gelişmelerin tamamen içerideki olumlu gelişmelerin sonucu olduğunu 3 saatlik sunumuyla izah etti.
Akşam İnsani Yaşam Derneği’nin “Hırs ve anneye babaya itaat” konularının işlendiği 20 yıldır devam eden gelenekselleşmiş Cumartesi akşamı “Risale-i Nur Okumaları “ programına katıldım. Eminim benim haberdar olmadığım daha onlarca faaliyet vardır.
Sözün özü: Necip Fazıl Kısakürek ‘in
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya:
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!
Hitabı bu gün için karşılık bulmuş durumda. Millet müthiş bir moral ve motivasyonla ayağa kalkmış şahlanmış , harekete geçmiş durumda.
İngiliz Financial Times (FT) gazetesi, Türkiye’yi; bağımsızlığı, dinamik ekonomisi ve gelişen demokrasisiyle, “hayran olunacak” bir ülke olarak gösterdi.
Bediüzzaman Said Nursi’nin dediği “Evet ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılabı içerisinde en yüksek gür sada İslamiyetin sadası olacaktır.” Sözü bu gün vakıa. Bu gün İslam’ın günü, bu gün barışın günü.
O halde ey milletim dikkat ediniz ! Her biriniz omuzlarınızdaki ağır yükün, misyonun gereğini yerine getirme şuur ve bilinciyle hayatını tekrar tanzim etmelisiniz. Şanlı mazinize , adil ecdadınıza layık olabilecek bir hayatı ömrünüzün en büyük ideali haline getirmelisiniz.
Şu tarihi gerçeği bir kez daha hatırlamakta fayda var. İnsanoğlu var olalı “medeniyet” hep bu topraklardan, bu coğrafyadan insanlığa yayılmıştır.