Konya’dan, Konya’lı bir Cumhurbaşkanı geçti
Çiçeği burnunda Konyalı Dışişleri Bakanımız bir dizi etkinliğe katılarak İlimizden ayrıldı. Programlara katılan her kesimden insanları kendisine hayran bıraktı. Herkes “ kendisini iyi yetiştiren insan böyle olmalı “ der gibiydi.
Ben çıtayı iddialı biçimde yükseltiyor ve işte buraya yazıyorum. Sayın Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nu bu makam kesmez, bu ülkeye Cumhurbaşkanı, bu dünyaya Birlemiş Milletler Genel Sekreteri de olur. İlimize hayırlı olsun.
Sempozyum böyle mi yapılmalı ?
Geçen haftaki yazımda “Din Eğitimi “ konulu sempozyumdan bahsetmiş, sempozyumların fikir panayırları olduğunu ve çok faydalı ve önemli olduğunu belirtmiştim.
Geçtiğimiz hafta Cuma günü yerel gazetelerde şu haberi okudum. MÜSİAD Konya Şubesi ile Hz. Muhammed’i (s.a.v.) Tanıma ve Tanıtma Uluslararası Derneği tarafından ortaklaşa “Doğu ve Batı Medeniyetlerinde Kadın ve Ailenin Önemi” konulu sempozyum düzenlenecek. MÜSİAD Konya Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada “Batıdaki aileye yönelik kültürel yaklaşımlar, ailede sükunet, sevgi ve rahmet, aile fertleri arasındaki davranışlar, ailede din eğitiminin güncel sorunları, Kuran ayetleri ışığında ailenin önemi, ailenin sosyal rolü, kadını konumlandırmada Peygamber’in koyduğu nokta, müslüman kadın ve küreselleşme gibi çok çeşitli konuların konuşulacağı sempozyum toplam dört oturumdan oluşacak. Konevi kültür Merkezinde yapılacak olan program Kuran tilaveti, açılış konuşmaları, sinevizyon gösterileri ve protokol konuşmaları ile başlayacak program oturumlarla devam edecek” denildi.
7 Mayıs 2009 Pazar günü saat 09.00’da KONEVİ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek sempozyumda şu isimler bildiri sunacak:
Prof. Dr. Saffet Köse (Konya), Dr. Azhar Mahmood (Pakistan), Oliver Leaman (Amerika), Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz (İstanbul), Dr. İrsan Haşiminejad (İran), Prof. Dr. İbrahim Canan (İstanbul), Feriba Alasvand (İran), Prof. Dr. İlyas Huseyin (Hindistan), Prof. Dr. İlhan Yıldız (Ankara), Prof. Dr. Abdülbaki Güneş (Van), Prof. Dr. Ehmet Akkuş (Ankara), Richard Wılkıns (Katar), Sedigeh Hicazi (İran), Dr. Huriye Martı (Konya), Dr. Mustafa Abdul-Ghani (Mısır), Sabina Strınıc (Bosna Hersek), Prof. Dr. Zeleha Kamasruddın (Malezya), Prof. Dr. A. Rakha Saghır (Pakistan) ve Hümeyra Şahin (İstanbul).
Mezkur sempozyum Pazar günü icra edildi. Ben sempozyumun öğleden sonraki oturumuna katılabildim. Bu kadar iddialı konular ve konuklara rağmen salonun 5/1 dahi dolu değildi. İlan, duyuru, zamanlama gibi konularda ciddi aksaklıklar vardı. Oysa toplumun çok istifade edeceği konu ve konukların olduğu bir programda bırakın salonun %20 sini tümünün dolu olması gerekmez mi ?
Peygamberimizin Kurbanın kesimi ile ilgili sözlerine dikkat ettiğimizde teferruata giren bir izah görürüz. Bıçağın keskinletilmesinden, kurbanın gözünün bağlanmasına kadar ayrıntıyı aktardıktan sonra asırlara hitap eden şu cümleyi söyler. ”Yaptığınız işi tam yapınız.” Bu iş kavramı yaptığımız her iş için gereklidir. Hangi işi yapıyorsak o işi mükemmel, eksiksiz ,kuralına uygun yapmamız dinimizin bir emridir. Bu zamanda bu mananın karşılığı “profesyonellik” ve profesyonelce işin bizi götüreceği yer “marka” olmaktır.
En güzel hediye.
Bedenler yorulduğu gibi kalplerde yorulur. Şu halde kalplere yeni hikmet gerçekleri hediye ediniz. Hz. Ali (r.a)