Şamanizm’de kemiğin manası büyüktür . Avcı topluluklarda hem insan hem hayvan kemikleri , hayatın sonuncu kaynağını teşkil ederler . Bunlarda av hayvanının kemikleri kırılmaz , örf ve adete göre bir araya getirilerek ya toprağa gömülür ya da toprağın üzerinde veya ağaca bırakılır , yahut ta denize atılır. Hayvan canının kemikler içinde barındığına , kemikleri kırmakla hayatın yeniden başlayacağına inanırlar. Bütün Türk topluluklarında “soyun sökle” (kemikle) ifade edilmesi de kemiğin eski kültürdeki yerini gösterir. Yesevi tarikatında da bu gelenek devam etmiştir. Yeseviler kurbanın kanını kemiği ile birlikte bir çukura gömüyorlardı.
Kızılbaş Türkmenler kurbanın kemiklerini mafsallarından ayırarak kemikleri zedelemeden çıkarır , bir araya getirip kanıyla birlikte gömer (Senirkent Bektaşilerinin deyimiyle “kefinler” ) veya anbarlara , kilerlere bereket ve uğur getireceği inancıyla korlar.