Kuran-ı Kerim iki ayetle istişareyi emretmiştir. Müslümanların bütün işleri kendi aralarında istişare ile olmalıdır. Ama çoğu zaman işin kolayına kaçıp aklımızı başkalarına emanet ediyoruz. Halbuki bütün Müslümanlar dinlerini yaşama ve yaşatma konusunda aktif olmalıdır.
Hac, Bayram namazı, Cuma namazı, beş vakit namaz gibi günlük, haftalık, yıllık toplantıların içini doldurmalıyız. Çok önemli sosyal yönleri olan bu ibadetleri sadece şeklen yerine getiriyoruz. Oysa Peygamberimiz bunları en güzel şekliyle bize göstermiştir. Hayatında, vahiyle bildirilmeyen tüm hususlarda ashabıyla istişare etmiştir. Bazen kendi fikri öyle olmasa da (Uhud savaşı şurası gibi) şura kararına kendi fikriymiş gibi uymuş ve onu uygulamıştır.