Mutluluk ve Başarı için 3+3

Dünyada her nimet bir tarafı ile eksiktir. Hamd, dua, sabır ve ibadetle hayatımıza devam edersek o nimetin tamamı ahirette ebedi bir hayatla beraber bize ikram edilecektir. Çünkü inancımıza göre dünyada her şey paydır; paydalar ahirette verilecektir.

Mutluluk

İnsan, adımını cennetten hayata doğru attığı için kodlarında hep cennet misali mutlu bir yaşam arayışı vardır. Yeryüzünde dolaşan insanın en büyük ideali mutlu bir hayat sürmektir.

İslam’a teslim olmuş bahtiyarlar olarak mutluluktan kastımız tabii ki dünya/ahiret saadeti olacaktır. İmtihan için gönderildiğimiz şu kısa dünya hayatında temel amacımız dünyadan da nasibimizi unutmadan[1] ahiret mutluluğunu elde etmektir. Bu mutluluğa ulaşmak için insanın elbette başarıya odaklanması önemlidir ama neticede bu bir araçtır. Bu yolculukta asıl amaç mutluluktur.

Çağımızın iletişim metodu; konuları sade ve anlaşılır ilkelerle, hayatın ritmine uygun matematik formüllerle ifade etmeyi gerektirir. Bu minval üzere hayatta yaptığımız tercih ve seçimlerde önceliklerimizi 3 temel esasa göre belirleyebiliriz:

  1. Aşkın varlığımızla Rabbimizle iyi ilişkilerimiz en üstte ve temel belirleyicimiz olmalı.
  2. İçkin varlığımız eşimizle iyi ilişkiler kurmalı
  3. Taşkın varlıklarımız olan çocuklarımızla doğru iletişim kurmalı

Dünyada Her Şey Paydır.

Dünyada her nimet bir tarafı ile eksiktir. Hamd, dua, sabır ve ibadetle hayatımıza devam edersek o nimetin tamamı ahirette ebedi bir hayatla beraber bize ikram edilecektir. Çünkü inancımıza göre dünyada her şey paydır; paydalar ahirette verilecektir.

“Hatırlayın ki, Rabbiniz size şöyle buyurmuştu: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artırırım, eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”[2]

Ayette geçen “şükrederseniz artırırım” müjdesinin tamamı cennet ve ebedi bir ömürle tamamlanacaktır. Bu sebeple diğer insanlara bakıp “Bende niye şu yok? Onda niye bu var?” demek yerine akıbetimize odaklanıp kanaat ederek “bize özel” kulluğumuzu yaşayalım.

O hâlde şu dünya imtihan salonunda önümüze konulan soruları aşk ve sabırla çözüp ahirete doğru koşmak her iman sahibi müminin yapacağı en akıllıca iştir.

Bu amaca giden yol ise şu aşamalardan geçiyor:

Birinci aşama: Teslimiyet.

“Rabbi Ona: “(İslam’a) Teslim ol, selamet bul” dediğinde: (O) “Âlemlerin Rabbine teslim oldum” yanıtını vermişti.”[3]

Yüze Allah bize de dönüyor diyor ki:

“(Ey mü’minler!) Siz şöyle deyin:Biz ancak O’na teslim olan (Müslüman)larız.”[4]

İkinci aşama: Yüce Allah salih amel, ibadetlerle kullukla kendi boyasıyla (sıbgatullah) boyanmamızı istiyor:

“Allah’ın verdiği rengi alınız (O’nun boyasıyla boyanınız)! Kim (hayata) Allah’tan daha güzel renk verebilir? Biz ancak O’na ibadet ederiz.” deyiniz.”[5]

Üçüncü aşama: Kınayanın kınamasına aldırmadan muhlis bir kul olana kadar tevekkül, dua ve sebatla yoluna devam etmek:

“De ki: “Allah hakkında bizimle didişmeye mi gireceksiniz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da sizedir. Biz kendimizi yalnızca O’na gönülden adamışız (tam bir samimiyetle sadece O’na bağlıyız).”[6]

Dördüncü aşama: Kulluk ve ihlasın ince işçiliğini yerine getirmek:

Sürekli Allah’ı zikir (2/152), sabır ve namazla yaklaşma(2/153), her tür sınanmaya sabır ve tahammül ile cevap verme (2/155) ve kaybettiklerine “biz de kaybettiklerimiz de Allah’tanız ve hepimiz bir gün O’na döneceğiz(2/156) diyebilme.

Beşinci aşama: Hata yaptığımızda hemen istiğfar ve tevbeye iltica etme:

“Ancak tevbe edip kendilerini düzeltenler ve gerçeği ortaya koyanlar müstesnadır. İşte ben onların tevbesini kabul ederim. Zira ben tevbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım.”[7]

Altıncı aşama: Ve… Bağışlanma ve rahmetle, ebedi saadetle müjdelenme.

“İşte Rablerinden bağışlanma ve rahmet onların üzerinedir ve doğru yolu bulanlar da onlardır.”[8]

(İnsaniyet.net sitesinde yayımlanan yazım)

[1] Kasas, 28/77.

[2] İbrahim, 14/7.

[3] Bakara, 2/131.

[4] Bakara, 2/136.

[5] Bakara, 2/138.

[6] Bakara, 2/139.

[7] Bakara, 2/160.

Yorum Ekle