Şerh
Şerhler İslam ümrânının bugüne ulaşmasında önemli katkıları olan değerli metinlerdir.
Vaktinde toplumsal ihtiyaçlara cevap veren metinlerin diğer zamanlarda güncellenmesi ve yeni şartlara uyarlanma çabasıdır.
Kendi döneminde kıymete haiz eserler başka bir döneme ve vakte taşınacaksa eğer mutlaka iyi bir şerhe ihtiyaç duyarlar.
Günümüz akademik çalışmaları da bir bakıma klasikleşmiş eserlerin, kuramların ve fikirlerin şerhleri değil midir?
Geçmiş dönemin yaralarına merhem olmuş metinlerin kodlarını yeni döneme dil ve mahiyet itibariyle güncellemek değil midir?
Şârih
Şerh yapacak kişinin söz konusu klasiğin dönem ve şartlarını da içine alan bir bilimsel derinliğe sahip olmasının yanında; yeni döneme aktarabilecek yetkinliği de taşıması gerekir.
Yani şârihin mutlaka aşkın bir tarafının olması gerekiyor.
Meyveye yapılan aşının onu yeni bir lezzete ve şekle taşıdığı gibi; akademik çalışmalarda konuya ehil kişinin klasik bir metni yeni döneme aktarırken bir canlılık ve farklılık katması beklenir.
Kendisi de bir akademisyen olan James Frank Dobie’nintespitinin bu gerçeğe işaret eder:
“Vasat bir doktora tezi, kemiklerin bir mezardan diğerine taşınmasından başka bir şey değildir.”
O halde eskinin kemikleri, elde edilen kök hücrelerle yeni bir bedene (beyan/metin), bedenin içine yeni dönemin şartlarına uygun bir ruha (mahiyet/öz) ve yeni bir kıyafete (dil/üslup) kavuşturulmalıdır.
Hasan Hanefi ise bu konuya şu şekilde bir not düşer:
“Bir kitaba düşülen şerh aslında; tarihten bağımsız bir mananın kazandırılması gayesiyle metnin yeniden canlandırılması ve özümsenmesidir.”
Şerhler ve akademik çalışmalar, üzerinde çalışılan metne can katmıyorsa, o metnin özündeki kök hücreyi ve kodları iyi tespit edememiş, hazmedememiş ve transfer edememiş demektir.
Alim Süt Vermeli Kay Değil
Bediüzzaman Said Nursi’nin: “Âlim-i mürşid koyun olmalı, kuş olmamalı. Koyun kuzusuna süt, kuş yavrusuna kay’ verir” ifadesi de bu noktada önemli bir tespittir.
Şerh/akademik çalışma yapacak kişi koyun gibi yediklerini hazmetmeli ve onlardan farklı ama hepsinin besin değerlerini, aromasını taşıyan “safi süt” gibi bir ürün ortaya koymalıdır. Kuş gibi ağzında döndürüp yumuşattığı, mahiyetine hiçbir katkı yapmadığı “kay” vererek kendini ve vaktini israf etmemelidir.
Aksi halde yapılan üretimler Muhammed Âbid el-Câbirî’nin Arap – İslam Aklının Oluşumu eserinde tenkitle ifade ettiği üzere “tekrarlardan, eskinin yeniden gündeme getirilmesinden ve bir tür geviş getirme faaliyetinden ibaret olur”.
Faydasız İlimden Allah’a Sığınırım.
Şerh ve akademik çalışmalarda dahil, ilim/bilim adına okuyan, yazan, dinleyen, konuşan ve bunları farklı mecralarda paylaşıma açan her inananın ilk temennisi Hz. Peygamber’in şu duası olmalıdır: “Faydasız ilimden Allah’a sığınırım”.
Söz konusu ilim dahi olsa faydasız olanından Allah’a sığınmak gerekmektedir.
(insaniyet.net sitesinde yayımlanan yazımdır.)
Commentary/ Commentary and Academy
Commentary Commentaries are valuable texts that have made important contributions to the Islamic Umran's reaching today. It is an effort to update the texts that respond to social needs at other times and adapt them to new conditions. If the valuable works in their own period are to be moved to another period and time, they definitely need a good annotation. Are not today's academic studies also annotations of classical works, theories and ideas? Isn't it to update the codes of the texts that have been ointment to the wounds of the past period in terms of language and nature for the new period? Commentator In addition to the fact that the person making the commentary has a scientific depth that includes the period and conditions of the said classic; It should also have the competence to transfer it to the new period. In other words, the commentator must have a transcendent side. Just as the vaccine made on the fruit carries it to a new flavor and shape; In academic studies, a competent person is expected to add vitality and difference when transferring a classical text to the new period. The finding of James Frank Dobie, who is also an academic, points to this fact: “A mediocre doctoral dissertation is nothing more than a transfer of bones from one grave to another.” In that case, the bones of the old must be given a new body (statement/text), a spirit (essence/essence) and a new clothing (language/style) within the body that are suitable for the conditions of the new period, with the stem cells obtained. Hasan Hanefi makes a note on this subject as follows: “The commentary written in a book is actually; It is the revitalization and assimilation of the text with the aim of gaining a meaning independent of history.” If the commentaries and academic studies do not add life to the text studied, it means that they have not been able to identify, digest and transfer the stem cells and codes in the core of that text well. Alim Should Give Milk, Not Kay Bediuzzaman Said Nursi: “The scholar-i mentor should be a sheep, not a bird. Sheep gives milk to the lamb and Kay to the baby bird” is an important determination at this point. The person who will do the commentary/academic study should digest what they eat like sheep and produce a product such as “pure milk” that is different from them but carries the nutritional values and flavors of all of them. He should not waste himself and his time by giving "kay", which he turns and softens in his mouth like a bird and does not contribute to its nature. Otherwise, the productions consist of “repetitions, bringing the old to the agenda again and a kind of rumination”, as Muhammad Abid al-Jabiri criticizes in his book The Formation of the Arab-Islamic Mind. I seek refuge in Allah from useless knowledge. The first wish of every believer who reads, writes, listens, speaks in the name of science/science, including in commentary and academic studies, and shares them in different channels, is Hz. The following prayer of the Prophet should be: "I seek refuge in Allah from useless knowledge". Even if the knowledge in question is useless, it is necessary to seek refuge in Allah. (This is the article published on Insaniyet.net.)