‘Yaşamak yavaş yavaş doğmaktır. Kişi doğumunu öldüğünde tamamlar’ der Prof. Dr. Kemal Sayar. Bu sebeple bizim kültürümüzde ölüm en az doğum kadar önemlidir. Her dua da mutlaka ‘hüsnü hatime (güzel bir ölüm)’ talep edilir yaradandan.
Mülk suresinde ölüm hayattan önce zikredilir. Ve denilir ki ölüm ve ölüm bilinci olmadığı zaman hayat hayat değildir. Peygamberimiz ‘La ayşe.İlla ayşel ahire ‘ sözüyle hayatın ölümsüz hayat olmayacağını , insan için aslolan hayatın ölümle başladığını , ölümün onaylamadığı hiçbir söz , hareket ve amelin kısaca . ölümüm onayından geçmeyen hayatın boş olduğunu söyler.
Herkesin tatması mukadder olan bir gerçek ölüm. Her şey gibi ölüm hakikatinin de bir rengi olmalı diye düşünmüş ve ölümün rengine değinmiş yazar dostum , kardeşim İsmail Serdar Kaya.
Yazar kitabın arka kapağında kitabı şöyle anlatıyor : “Her duygunun bir rengi vardır hayatta. Ölümün de bir duygusu, onun da bir rengi vardır elbet. Kendi ölümünüz hangi duyguyla ve hangi renkle olacak hiç düşündünüz mü?
Tersiyle anlaşılır her şey. Tokluk açlıkta, varlık yoklukta, sağlık hastalıkta… Tersini yaşama imkânı bulamadığımız tek şey hayattır. Çünkü hayatın tersi olan ölüm bir kez yaşanır ve geri dönüşü yoktur. Sizler bu kitabı okuduğunuzda ölmeden önce ölecek, o hakikatle yaşarken tanışacaksınız ve ölümü tadıp, hayatın kıymetini anlayacaksınız.
Ben ölümü yazdım siz hayatı okuyacaksınız.
Bu kitap uykusuz gecelerde uykumuz gelsin diye okuyabileceğimiz bir kitap değil, tam tersi okunduğunda uykular kaçacak. Ölüm, hakikatiyle tanınınca dünya gözümüzde küçülecek hiç hesaba katmadığımız ahiret başka bir anlam kazanacak.
Yeni bir hayat için kıvılcım arayanlar ve hayat felsefesini temelinden değiştirmeye cesareti olanlar: Var mısınız bu kitapla ölümü tanımaya? Kölesi olduğumuz dünyanın efendisi olmaya.”
Kitabı elime aldıktan sonra bir çırpıda okudum. Güçlü kalemiyle okuyana ‘bir ölüm provası’ yaptırıyor Serdar Kaya.
Hepimizin herkesin sık sık bu ölüm provalarına ihtiyacımız var dostlar. ’Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmek , ölmeden önce ölümü prova etmek’ gerekiyor.
Herkesin er ya da geç yaşayacağı ‘ölüm’ eğitimi verilmeli insanlara. Ona nasıl hazırlanacak , nasıl karşılayacak ve en önemlisi bu ölüm bizden ne ister.
‘Kalkılır , bir yerde kalır oyuncak,
Kurgular biter.
Ölüm…
O geldi mi ne var korkacak ?
Korkular biter.
Fikir açmaz artık beyinde kuyu,
Burgular biter.
Unuturuz hayat adlı uykuyu,
Uykular biter.
Biter her şey biter ses, şekil ve renk,
Kokular biter.
Kabir sualiyle kapanır kepenk,
Sorgular biter.’
Mutlaka yüzleşeceği ölüm için gerçek bir tecrübe , hakiki bir prova yapmak isteyen herkese İsmail Serdar Kaya kardeşimin ‘Ölüm Ne Renk’ kitabını tavsiye ediyorum. Kitap Konya’da Karatay Akademi Yayınları’ndan çıktı.