Doğu ve Batı Arasında İslam, Bosna-Hersek devletinin ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç in kaleme aldığı kitaplardan biridir. Aliya İzzetbegoviç’e yazarlık yeteneği olmasından dolayı Bilge Kral denilmektedir. Kitapta yazarın İslam, Materyalizm ve Hristiyanlığı felsefî olarak karşılaştırması yer alır.
Bilge Kral’ın kitabına başlık olarak kullandığı ‘tabir’ günümüzde birçok müslümanın zihin dünyasını anlatıyor. Siyasi , sosyal , iktisadi (aile , kadın , çocuk , tv, sinema , tiyatro, din , ahlak , namus , hukuk ,eğitim v.b. ) birçok konuda Müslüman topluluklar tam bir zihin kargaşası yaşıyor.
Bir tarafta din, anane , örf, gelenek kısaca doğuya , yani kendi coğrafyasına dair değerler , diğer tarafta batıdan etkili bir şekilde gelen bilgiler.
300 yıllık bir geçmişe sahip bu tartışmanın bu gün sona ereceğini düşünmüyorum.Bu konunun çözümüyle alakalı birkaç hususu paylaşmak isterim.
Sosyal ve siyasi problemlerimizin çözümünü konuşurken genelde yukarıdaki tarif edilmeye çalışılan doğu ve batının temsilcileri ve ara renklerle tartışıldığı hemen her gün görüyoruz , okuyoruz.Köklü geçmişi olan sorunlar , kalıcı alışkanlıklar bırakıyor insanların zihinlerinde.Bu tartışma şeklide çok eskiden beri süregelen bir alışkanlık.
İnsanlar bir konuyu müzakere ederken ortak bir noktada buluşmaya çalışırken hızla uçlara doğru savruluyorlar.Bu ilk bakışta reyting artırıcı , fikir ve düşünce özgürlüğünün olmazsa-olmazı gibi görünüyorsa da problemleri çözmekten çok daha girift bir hale gelmelerine sebebiyet veriyor.
Aslında hakikat tek. Doğu daha çok kalbi , batı ise aklı ön plana çıkarıyor.Dolayısıyla ikisinin birleşmesiyle hakikat ortaya çıkar bana göre.Biri diğeri olmadan eksiktir.
“Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder.” ,’İlimsiz din topal, dinsiz ilim kördür” (B.Said Nursi)
“Batıda hayatın mahareti akıldır. doğuda kainatın sırrı aşktır. Akıl aşk ile el ele verirse yepyeni bir alem vücuda gelebilir” (Pakistan milli şairi Muhammed İkbal)
Bu gün bu meseleleri tartışırken doğunun kalbini ve onu besleyen unsurları , batının aklının ve onu besleyen esasları çok iyi bilmek zorundayız.Ülke ve dünyamızı daha az sorunlu daha yaşanabilir yerler yapmak istiyorsak önce gerçek bilgiye ulaşmak ve problemlerimizin çözümünü doğru bilgilerle gerçekleştirmek zorundayız.
Su ne kadar temizse o derece temizlik yapar, ne kadar kaliteli ise o kadar kolay içilir ve insanı besler.Bunun için temiz bir kaynaktan çıkması ve sağlıklı kanallarla iletilmesi zorunluluğu vardır.
Bilgi de su gibidir.Önce gerçek bilgiye , temiz bilgiye sağlam kaynak ve kanallarla ulaşmak durumundayız. Bu manaları düşündüğümüzde dinimizin ilk emrine dikkat çekmek isterim.’Okursam unuturum,görürsem hatırlarım,yaparsam öğrenirim’ kaidesiyle gerçek anlamda okumak bu üç esası içinde barındıran bir kavramdır aslında.’ Oku (akıl ve kalp ayağıyla). Yaratan rabbinin ismiyle oku’