5 (Beş) = 7 (Yedi) = 7 (Yedi)

1- Sabırla düşün
“Eğer topluma bir şeyler verebildiysem, bu, sabırla düşünebilmem sayesindedir.” Sabırla düşünmeye yeterince vakit ayırmıyoruz ne yazık ki! Einstein der ki: “Çok zeki olduğumdan değil, problemlerle çok zaman geçirdiğim için bunları başardım.” Her gün belli bir bölümü “düşünme” için ayırırsanız, problemlerinizin önemli bir bölümünü çözmek için harika bir firsat yakalarsınız. Hatta hatta, kendi problemlerinizi çözmekle kalmaz, toplumun problemlerini de çözebilirsiniz. Dünyayı değiştiren büyük dehaların ilk adımlan sabırla düşünmek olmuştur.

2- Nezaketi elden bırakma
“Nezaket, düşman yaratmadan taşı gediğine koyma sanatidır. ” Hz. Süleymen der ki: “Kibar bir cevap gazabı geri püskürtür; ama sert bir söz öfkeyi körükler. Doğru yer ve zamanda, doğru şekilde söylenmiş bir söz, gümüş kutudaki altın elmalara benzer.” Nezaketimiz, sağduyumuz, duyarlılığımız ve zarafetimiz yaşamımızın parlatıcısıdırlar.

3- Köprüler kur

“Birçok duvar inşa etik ama köprü kurmayı unuttuk.” Tony Robbins’in dediği gibi “”Yaşamınızın kalitesini ilişkilerinizin kalitesi belirler.” İşte bu yüzden duvar yerine köprüler kurmalıyız. Hoşsohbet olmalı, dertlilerin derdini dinlemeli, elimizdekini paylaşmalıyız, insanlarla iletişim ve muhabbet içinde olmalıyız hep. Duvarlar yaşamı durağanlaştırır, gelişime set çeker; köprüler ise hayattaki sevgi ağını sudaki halkalar gibi hızla genişletir.

4- Bilgiyi kovala

“Eğer diğerlerinden daha ilerisini görebilmişsem, bunu devlerin omuzlarına basarak başarabildiğimi söylemeliyim.” Tekerleği bir daha icat etmeye gerek yok. İlerleme kaydetmek için, bizden önce başarılanların üzerine bir şeyler koymalıyız. İşe başkalarının bildiklerini öğrenerek başlayabiliriz. Bilginin peşinden koştuğumuzda, stratejik olarak devlerin omuzlarında pozisyon alırız bir anlamda. Böylece diğerlerinin göremediklerini görürüz.

5- Hakikati ara

“Bir insan gerçek olmayan şeyleri hayal edebilir, ama sadece gerçekleri anlayabilir; eğer bir şey gerçek değilse, onun gerçek anlamda anlaşılması diye bir şey söz konusu olamaz.” Gerçek ağırdır, bu yüzden çok az kişi onu taşıyabilir. İşte bu “çok az” kişiden biri olmak gerek. Pascal der ki: “Ruhun hakikatle bir kez genişledi mi, onun eski boyutlarına dönmesi artık mümkün değildir.”

7 (Yedi)

1. Superbia: Kibir,
2. Avaritia: Cimrilik (gözü doymama),
3. Invidia: Kıskançlık,
4. Ira: Öfke,
5. Luxuria: Şehvet,
6. Gula: Oburluk,
7. Acedia: Tembellik…

Brecht, sonuncusunu, dersini çalışmamaktan daha derin bir tembellik anlamı taşıyan Acedia’yı ilk sıraya koyar… ‘Her türlü melanetin başı tembelliktir’ der… Ben ise, hakikatle gerçekliğin ‘fenafillah’ mertebesi dışında dünyasal düzende hiçbir zaman bir araya gelmeyeceğini bilirim… Gerçeklik (Realite), her zaman kendini bir şekilde dikte eder… Hem gerçeğin içinde yaşamak hem de onu inkar etmek mümkün müdür? Mümkündür ama zordur…

Gandi ise bizecçok iyi gelecek yorumlar getirmiş bu ‘yedi günah’ meselesine…

7  (Yedi)

1. İlkesiz siyaset,
2. Emeksiz zenginlik,
3. Vicdansız haz,
4. Kişiliksiz bilgi,
5. Ahlaksız ticaret,
6. İnsaniyetsiz (irfansız) ilim,
7. Özverisiz ibadet…

Yorum Ekle