Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu günahlardan bağışlanmak olan Ramazan ayının son günlerindeyiz. Yani final oruçlarını tutuyor, sahurlara kalkıyor, hatimlerimizin son cüzlerini okuyoruz.
Peki Ramazan orucu bizde nasıl bir değişiklik yaptı. Ramazan ayına başladığımız 1 eylül tarihi ile bu gün arasında bizde ne gibi değişiklikler oldu. Başımızı iki elimizin arasına alıp bu muhasebeyi yapmanın tam zamanı dostlar.
Muhasebemizi iyi yapalım ki son düzlüğüne girdiğimiz bu rahmet ayında , unuttuğumuz ihmal ettiğimiz, yapmayı planlayıp ta yapmadığımız bir faaliyetimiz kalmasın. Çünkü 2009 Ramazan ayına kavuşacağımıza dair hiç birimizin senedi yok.
Hepimizin artık öğrendiği ve dalga dalga genişleyen bir Ergenekon yapılanması var. Bu rahmet ayında şöyle bir muhasebe yapabiliriz. Ben bir fert olarak ne kadar bu gibi örgütlerden uzağım ya da ne kadar bu örgütlere yakınım ?
Sosyolojik ve iktisadi bir kuraldır dostlar: Arz talep dengesi. Bir toplumda neye talep varsa , talep edilen o mal, o ihtiyaç arz edilir. Bu gün ülkemizde oluşmuş bu mafyavari teşekküller toplumun talebi olmasa bu kadar çoğalabilir mi, genişleyebilir mi?
Kanaat etmeyen, hırsla yaptığı ticarette bir an evvel köşeleri dönmeye çalışan tüccarın, bürokrasi basamaklarını 2’şer,3’çer çıkmak isteyen bürokratın, bir an evvel meşhur olup yıldız olmaya çalışan sanatçının yolları mutlaka Ergenekonla kesişecektir. Zaten bu gibi yapıları oluşturan ,geliştiren, çoğaltan insanlardaki bu hırs ve kanaatsizliktir.
Hayat, dünya ve ahiret sermayesinin birlikte kazanılacağı, sınandığımız denendiğimiz bir alandır Müslüman için. Hayatı boyunca dünya ve ahiret kazancının peşinde koşan insan için en gerekli 4 şey çalışmak, sabır, tevekkül ve kanaattir. Bu gün %99 u Müslüman olan bu ülkede Ergenekonvari yapıların bu kadar çok olması Müslümanların bu 4 vasıftan ne kadar uzaklaştıklarının ispatıdır.
Bu mübarek ayın son günlerinde gelin tüm hırslarımızdan temizlenelim. Oruç bizi tutsun Ramazan ayı rahmetiyle tüm olumsuz sıfatlarımızdan bizi temizlesin.
İftar vakti soframızda kendi ellerimizle helalinden kazandığımız nimetler için bile , Allah’ın “Buyrun kullarım artık yiyebilirsiniz” anlamında ki ezanı beklediğimiz , dinlediğimiz o emre itaat ettiğimiz gibi, her işimizde, her hareketimizde, her sözümüzde Allah’ın emriyle hareket edelim. Bu hal İHSAN makamıdır ve en büyük makamdır. İftarda yaşadığımız İHSAN makamını hayatın her alanına yayalım.
Evet dostlar biz Rabbimiz görmesek te, (İnşallah cennette göreceğiz) O bizi görüyor.
O bilinçle yaşamak, Ramazan ayındaki ruhu tüm yıla yaymak demektir.