Fücur/Takva

Her cemal ve kemal sahibi sanatını görmek ve göstermek ister. Allah Teâla kendi cemal ve sanatını bizzat görmek ve göstermek için insanı yarattı.

İnsana bütün eşyanın isimlerini (manasını) öğretti; bu özelliğiyle de meleklere üstün kıldı.

Halife olması hasebiyle bütün kâinattan süzüldü ve tam bir ahsen-i takvim oldu.

Kâinatı içinde taşıyan insan iki yönden güçlendirildi.

Önce donanım/hardware olarak akıl, kalp, vicdan, letâif-i rahmaniye gibi ana sistemler yerleştirildi.

Sonra yazılım/software olarak iki temel program yüklendi.

Bunlar fücur ve takva programlarıydı.

“Sonra da (her nefse) fücurunu (kötülüklerini) ve takvasını (küfür ve kötülükten sakınma çarelerini) ilham edip (öğreten yüce Rabbe yemin olsun ki).” Şems, 94/8.

Böylece her açıdan üstün yaratılan insan donanım ve yazılım olarak belli kabiliyetler ile donatıldı ve iradesi eline verilerek imtihan  dünyasına belirli bir süre için indirildi.

Bu hazırlık aklı başına gelene, kalbi dengeye oturana, duyguları sakinleşene kadar uzatıldı.

Sonrasında peygamber ve kitaplarla desteklenen insanın çetin imtihanı başladı.

Ya fıtrat yazılımda bulunan takvayı seçerek temiz kalmaya devam edecek ve ebedi kurtuluş yolunun taşlarını tek tek döşeyecek;

Ya da yine yazılımda yüklü olan fücuru seçerek cehennem yolunun çakıllarıyla meşgul olacak ve onlarla birlikte yanacaktı.

Takvayla yürüdüğü cennet yolunda en büyük yardımcısı dua, tevekkül, istiğfar ve tövbe olurken;

Fücurla seçtiği cehennem yolunda şeytan ve nefis iki elini hiç bırakmayacaktı.

“Kim kendini geliştirip (manevi kirlerden) arındırırsa, o kesinlikle ebedi mutluluğa ulaşacaktır. Kim de kendini geliştirmeyip (isyan ve günahla) kötülüğe gömerse, o kesinlikle kaybedecektir.” Şems, 94/9,10.

Donanım ve yazılımıyla tertemiz bir şekilde dünyaya gönderilen insan temiz bir hayat ile Rabbine dönmekle mükelleftir. Temiz bir yaşam için çeşitli imkanlar var eden ve bir annenin yavrusuna duyguğu şefkatten çok daha yüksek bir şefkatle insana her yardımı gösteren Rabbimiz varken; kirlenmeyi, fücuru, zulmü, isyanı ancak sefihler seçer.

Tercih bizim!

“Her insanın sorumluluk defterini boynuna taktık. Kıyamet günü herkes için onu, (önünde) açılmış olarak (dünyada yaptıklarını) bulacağı bir kitap (hayat filmi) halinde çıkaracağız.” İsra, 17/13.

Rabbim tertemiz doğup kundağa sarılarak adım attığımız dünyadan, aynı temizlikte kefene sarılarak kendine kavuşan bahtiyar kullarından eylesin cümlemizi… amin.

(insaniyet.net sitesinde 28 Temmuz 2021 de yayınlanan yazımdır.)

Yorum Ekle