Bir mesleğin ya da bir mekanın değeri insanların o mesleğe ya da mekana maddi-manevi ne kadar ihtiyaç duyduklarıyla doğrudan ilgilidir.
‘Din görevlisi’ meslek olarak ve ‘camii’ de mekan olarak bu açıdan üzerinde durulması gereken konular.
İnsan menfaatine düşkün bir varlık olarak yaratılmıştır. Maddi ve manevi ihtiyaç duyduğu kadar eşyaya değer verir.
Bu değerin inşası konu edilen varlıkların verdiği hizmet açısından değerlendirilir.
Mesela: Anne baba insan için çok kıymetlidir.
Neden ?
Çünkü insana en fazla değer ve emek verendirler.
Çocuğu doğurup bakmayıp terk eden ve yıllar sonra çocuklarının karşısına çıkan anne babaların durumunu televizyonlarda izliyoruz.
O halde DİB ve Müftülükler ‘Din Görevlisi’ ve ‘Camii’ hakkında önce geniş çaplı bilimsel tabanlı bir anketle işe başlamalılar.
Toplum ne istiyor, ne bekliyor, ne ya ihtiyaç duyuyor ?
Gençler neden camiden çok internet kafeleri tercih ediyor ?
Camii bünyesinde de internet cafe, kütüphane , langırt , masa tenisi v.b. gibi farklı mekanlar olmalı mı ?
Camilerde dilek ve şikayet kutusu var mı , olmalı mı ?
Sosyal hayatta bir çok şey çağın ihtiyaçlarına göre değişiyor. Camii ve din görevlisi bu değişimin neresinde ?
4. Din Şurasına katıldım. Bu konularla ilgili çok ciddi öneriler dile getirildi. DİB ve Müftülüklerden daha seri adımlar bekliyoruz.
İki günü eşit olan camii , din görevlisi ve müftü zararda değil midir ?
Camilere her gittiğimizde içimizi açacak , bizi sevindirecek camiye daha fazla bağlayacak değişikler bekliyoruz.
Bir ayağı sabit değerlerimize bağlı diğer ayağıyla çağın en son teknoloji imkanlarıyla donatılmış camii , din görevlisi ve müftülerimiz arzumuz ve duamızıdır.
Haklarını teslim edelim. Tabii ki çok güzel değişim ve dönüşümler var. Görüyoruz ve yaşıyoruz. Ama harikalar asrındayız.24 saatin gerçekten çok uzun olduğu zamanları yaşıyoruz. İdrak edilen haftanın bu manaları da kapsayan ve değişimi hızlandıran bir etkiye sahip olmasını diliyorum.