Bütün sevgilere karşı kalbimizin durumu ve nübüvvet ağacından …

Bir gün peygamber efendimiz (sav) Hz Ali’ye sorar der ki:

Ya Ali Allah(cc)’ ı seviyor musun?

Evet ey Allah’ın Resulü,

Peki beni seviyor musun?

Evet ey Allah’ın Resulü,

Peki eşini seviyor musun?

Evet ey Allah’ın Resulü,

Peki çocuklarını seviyor musun?

Evet ey Allah’ın Resulü,

Peki bunların hepsini bir kalpte nasıl yapıyorsun? diye sorunca Hz Ali beklemediği bu soru karşısında şaşırmış ve cevap verememişti. Bunu düşünmem gerek diyerek oradan ayrılmıştı. Hz Ali düşünceli bir şekilde dolaşırken eşi Hz. Fatıma düşünceli olduğunu fark ederek kendisine sorar:

Nedir bu hal Ya Ali? der. Eğer bu düşünceli durumun dünyevi kaygılardan dolayı ise sana yakışmaz bırak gitsin. Yok bu halin Rahmani kaygılarından dolayı ise, anlat birlikte çözüm bulmaya çalışalım der.

Hz Ali Peygamber Efendimiz ile arasında geçen diyaloğu bir bir Hz Fatıma’ya anlatır. Hz Fatıma durumu öğrenince tebessüm eder. Hz Ali’ye der ki;

Ya Ali babama git ve de ki:

Kişi ALLAH(cc)’ ı aklı ve ruhu ile sever.

Peygamberimizi kalbiyle sever.

Eşini nefsiyle sever.

Çocuklarını şefkatiyle sever.

Hz Ali aldığı bu cevap karşısında memnun olur ve hemen Peygamber Efendimizin yanına gelerek Hz Fatıma’dan öğrendiklerini Peygamber Efendimize anlatır. Peygamber efendimiz cevabı alınca tebessüm eder ve der ki;

“Ya Ali bana getirdiğin bu gül nübüvvet ağacından koparılmıştır.”

Sabretmek !

Öylece durup beklemek değildir,

İleri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir ?

Dikene bakıp gülü, Geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir.

Allah âşıkları sabrı , gülbeşeker gibi tatlı tatlı hazmeder.

Ve bilirler ki ! Gökteki ayın hilalden dolunaya varması için ,

zaman gerekir . . .

Hz. ŞEMS

Bir eğitim kazası…

Of’lu hoca Cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu:

-“Paranızı sokağa atıyorsunuz! Kazanan kim? Meyhaneci…

En büyük dükkan kimin? Meyhanecinin…

En güzel ev kimin? Meyhanecinin…

Ya en güzel araba? Meyhanecinin.

Bu paraları veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar…”

Aradan 2 hafta geçer, bir adam koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine

sarılıp öperek:

-“Allah razı olsun hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım

kurtuldu..”

Hoca memnun:

-“Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatlarını ahirette de göreceksin oğlum.”

der.

Adam düzeltir:

-“İçkiyi bırakmadım hocam, MEYHANE AÇTIM!”

Yorum Ekle