ZULÜMDEN NE KADAR UZAĞIZ?

Zulüm: Herhangi bir şeyi kendi yerinden başka bir yere koymak, ziya, ışık ile nurun aksi. Dinî anlamdaki manası ise, hak yemek, eziyet, işkence ve baskı kullanmak, adaletsizlik yapmak, haddi aşmak söz ve fiilde aşırı gitmek demektir.

Zulüm, arapça bir kelimedir. “Zale-me” fiilinin masdardır. Aynı kökten türemiş bir isim olarak da kullanılır. Aslı zulm olup Türkçe’de zulüm diye kullanılır. Çoğulu zulümattır.

Kelime olarak zulüm, azgınlık, gadr, karanlık, azab ve ezâ ile eş anlamlıdır. Zıddı ise, nur, aydınlık ve adalettir.

Kur’ân’ın üzerinde en çok durduğu kavramlardan biri şüphesiz zulümdür. Aynı kökden gelen kelimelerle birlikte, Kur’ân’da üç yüz’e yakın yerde geçmektedir.

Ayet: Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez. Hud,113

Hz. Adem ve Hz. Havva: “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizleri affetmezsen ve bizlere acımazsan hüsrana uğrayanlardan oluruz”. A’raf, 123

Hz. Yunus: “Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ve tesbih ederim. Ben zalimlerden oldum” Enbiya, 87

Hz. Yusuf: “Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi. Yusuf,53

Muini , zalimin dünyada erbab-ı denaettir
köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten

(Namık Kemal, Hürriyet Kasidesi)

Her hafta hutbede “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor”(Nahl,90) ayetini işiten bir müminin hayatta en çok dikkat etmesi gereken ilkesi zulmetmemesi, zulme yardımcı olmaması hatta zulme en küçük bir meyl dahi etmemesidir.

Hürriyet ;  insanın hem kendi nefsine hem de başkasına zulm etmemesidir.

Bu gün çevremizde zulüm varsa her mümin , hepimiz konumumuzu gözden geçirmeli ve bu çorbada tuzumuzun olduğunu unutmamalıyız.

Çünkü zulüm öyle bir ateştir ki meyl edeni dahi yakar. Peki biz bu ateşten ne kadar uzağız ?

Bu gün zulüm kişisellikten çıkmış daha etkili zulmetmek için özel sistemli organizasyonlar oluşturulmuş. Ülkenin her tarafından organize suç (zulüm ) örgütleri haberleri geliyor. Bu örgütlerde her meslekten insan var. Yani sistematik bir şekilde zulmediyoruz vesselam.

Hizmet verdiği çocuk, genç , kadın, özürlü ve yaşlıya sevgi, şefkat ve güler yüzü esirgeyen sosyal hizmet çalışanı ,

Dersinde vermesi gereken bilgileri , özel derste vererek ekstra gelir sağlayan öğretmen,

Yapması gereken ameliyat için ekstra para isteyen doktor, hasta olmadığı halde rapor         alan memur, hasta olmayan memura rapor veren doktor,

Vermediği eğitimin parasını devletten alan özürlüler rehabilitasyon işletmecisi,

Kendisine ulaşan bilgiyi “haber değeri” artsın diye yalan ve yanlış bir şekilde yansıtan gazeteci,

Evi olmayan insanlar için geliştirilen sosyal konut projelerine her türlü yolları deneyerek giren torununa , kızına, gelinine ev ayarlayan evi olan vatandaş,

Meyveyi, sebzeyi eksik tartan, tezgahının önü ile arkasını farklı oluşturan pazar esnafı,

Mesaisinin önünden, arkasından, ortasından 5 dakika 10 dakika tırtıklamaya çalışan memur,

Kamuya ait araçları sivil plaka takarak özel işlerinde kullanan bürokrat,

Kanunların vermediği hakkı elde etmeye çalışan vatandaşa aracılık eden siyasetçi,

Görevinin gerektirdiği haysiyet, vakar ve ilimle kendini donatamayan din görevlisi,

Her biri bir emek mahsulü olan bandrollü kitap ve CD leri korsan olarak çoğaltan ve bunları raflarına koyarak satan insanımız,

İnsanların sağlığına zarar vereceğini bildiği halde daha fazla kar etmek için zararlı ucuz katkı maddeleri kullanan gıda üreticileri,

Bunları denetlemeyen ,denetleyemeyen devlet görevlileri zulmetmektedir.

Evet dostlar. Bu liste sayfalarca çoğaltılabilir. Ama “arife işaret yeter”. Zulmetmek ateştir, Adalet mülkün temelidir.

Alemlerin rabbi bizden adil olmamızı, zulmetmememizi, maddi-manevi temiz olmamızı ,temiz kalmamızı ister. Zulmettiğimizde, kirlendiğimizde bir daha ,zulmetmemek ,kirlenmemek üzere  tövbe etmemizi yani temizlenmemizi emreder.

Ne mutlu adil olanlara, temiz ölenlere, rabbinin huzuruna kimseye zulmetmemiş olarak tertemiz çıkanlara…

Yorum Ekle