Benden içeru…

Benden içeru’

İnşallah dualarınızla basılacak 5. Kitabımızın ismi.

Kitabın konusu içimize yürüme.

300 yılı aşkındır insanlığa öncülük etmeye çalışan batılıların mutluluğu dışarıda aramalarına inat içeri yürümek.

Kainattan süzülmüş insanın kainatı anlaması için gereken asıl yolculuğun gerçek yön ve kıblesi içeriye yürümek.

Koca Yunus’un  ‘İlim ilim bilmek,ilim kendin bilmek’ deyişinde anlamını bulan ‘kendini bilmek’ için içeriye yürümek.

‘Kendini bil’ bu ilimlerin şahıdır tavsiyesi ışığında içeri yürümek.

‘Önce kendini sonra aileni,sonra çevreni feth et. İstanbul arkadan gelir’ ilkesiyle çevremizi feth etmek, dünyayı değiştirmek için içeri yürümek.

‘İnsan için en büyük cihad (cihadı ekber) nefsini ıslah etmesidir’ esasını icra için içeri yürümek.

‘İnsan iman dairesinde bulunan herkesi kendinden üstün bilmelidir’ kelami kaidesini özümsemek, yaşamak için içeri yürümek.

Kainattan gelen her şeye bir sanral benzeri renk ve ışık katan içimizi sürekli canlı, temiz, renkli tutabilmek için içeri yürümek.

İnsan, bütün yaratılanların en üstünü , en şereflisi ve halifesi olarak yaratılmıştır.

Ve onun mahiyetinde melekleri geride bırakabilecek bir  cevher, kabiliyet yerleştirilmiştir.

İşte bu cevheri keşfetmek için içeri yürümek.

İnsan, kendini yeni baştan inşa etmek zorundadır.

Çünkü o hem mermerdir , hem de heykeltıraş.

Hakiki biçimini , yeniden kazanmak için büyük çekiç darbelerini kendi maddesine indirerek kıvılcımlar çıkartarak değişim/gelişimi sağlaması için içeri yürümek.

Her insan eşsiz, benzersiz, nadide, adeta elmas, yakut, zümrüt taşlarla bezenmiş bir tablo gibi yaratılmıştır.

O tablonun üzerine çok ince zar şeklinde bir örtü örtülmüştür.

Bu ince örtüyü kaldırıp hazineye ulaşmak için içeri yürümek.

Bal arısı misali dışarıdan milyonlarca çiçekten topladığımız polenleri kendi özgün/özel/orijinal balımızı yapabilmemiz için kovanımıza çekilmenin adıdır içeri yürümek.

Yaratıcımızın  Kainatın bütün sırlarını ve şifrelerini içine koyarak en güvenilir elçisiyle gönderdiği, kıyamete kadar muhafaza edeceği garantisini verdiği, elçisişyle bizzat uygulamalı gösterdiği Hablullah’ı Kur’an-ı Kerim’i bütün zerratımıza hakim kılmak için içeri yürümek.

Kemal ve cemale ayineliği en mükemmel şekilde yapmış Yüce Allah’ın “Evet kulum sen vazifeni hakkıyla yaptın ,mükemmel bir ayine oldun” dediği bir model Peygamberimiz’i yüreğimize, vicdanımıza, aklımıza üstad kılmak için içeri yürümek.

Küçük bir kainat olan insan ile büyük bir insan olan kainat arasındaki paralelliği, bütünlüğü, ilişkileri, uyumu yakalamak için içeri yürümek.

Kurbiyeti (kendi çabamızla Rabbimize yürümek), Akrebiyete (Rabbimizin bizi yanına çekmesi) dönüştürene kadar içeri yürümek.

Rabbimizin gören gözümüz, söyleyen dilimiz, işiten kulağımız olana kadar içeri yürümek.

‘İçeri yürümek’, kendini bulma , kendini keşfetme , kendi olma gerçeğini birçok İslam aliminde karşımıza çıkar.

İmamı Gazali’de , Mevlana da , Bediüzzaman Said Nursi’de .

Ömürlerinin önemli kısmını zahiri ilimlerle meşgul olarak geçirdikten sonra bir vesileyle kendilerine dönmüşler, içeri yürümüşler ve bir rehberin yardımıyla “büyük patlama, büyük doğum, bing bang, kendini keşf” diyebileceğimiz büyük dönüşümü gerçekleştirmişlerdir.

İmamı Gazali Hz. Peygamberle,  Mevlana , Şems’le , Bediüzzaman Said Nursi Gavsı Azam Abdulkadir Geylani’nin yardımları ile bu inkılabı yaşamışlardır.

Her mümin kendi içindeki hakikatin üzerinde kapalı kapağı eritene , delene kadar çalışmak ve o abı hayata ulaşmak içim içeri yürümek zorundadır.

O içeride bulduğu abı hayat onu besleyecek, ilerletecek ve insanı kamil makamına ulaştıracaktır.

O zaman rabbi ondan razı , o rabbinden razı insanı kamillere layık makamlara hem dünyada hem de ahirette ulaşacaktır.

Yorum Ekle