İNSAN ‘ DEĞERLERİ KADAR’ İNSANDIR.

  • Bu yıl ki ‘8. Ufuk Turu’ nun konusu ‘Değerlerin Dönüşümü ve ahlaki çözülme’ idi. İzleyebildiğim ve not aldığım tüm güzellikleri okuyucularıma aktarıyorum:
  • İnsan değerleri kadar insan. İnsanı hayvandan ayıran temel faktör sahip olduğu değerleri.
  • Bu değerler yaratıcı tarafından ‘fıtri’ olarak (doğuştan) yerleştirilmiştir. İnsanda iyi ve kötü tüm değerler fıtraten verilmiştir. İnsan ikisi arasında sadece tercihte bulunur.
  • Bu yüzyılın en büyük kazanımı devlet ve toplumdan ziyade ‘insan’ın vurgulanması ve öncelenmesidir.
  • Mümin kıymetli bir değer olan sabır üzerinde sabırla durarak , sabırdan rıza makamına geçer. Değerlerin inşasında bize en çok lazım olan sabırdır.
  • Mevlana’nın prizma örneği değerler konusunda güzel bir örnektir. Işık , güneş (yaratıcı) tek ama yansıması insanın sahip olduğu değerlerle bağlantılıdır.
  • Değerler içselleştirilip hayata aktarılmadığı zaman insanın üzerine yapıştırılmış ‘etiket-yafta’ dan öteye geçmez. Sahabe bir ayeti tatbik etmeden diğer ayeti ezberlemiyordu.
  • İnsan ve toplumlar her hareketlerini (çarpıtarak ta olsa) bir değerle ifade etmek zorundadır. ABD’nin Irak işgaline yüklediği (özgürlük ve demokrasi ) anlam gibi.
  • Dünya bir zamanlar ‘modernleşme’ diye dönüyordu. Şimdi ‘küreselleşme’ diye dönüyor.’ Durdurun dünyayı inecek var’ diyemediğimize göre değişen dünya ve şartlara uygun değerler üretmek ve modeller geliştirmek zorundayız.
  • Değerlerin etikette kaldığı , o etiket altında istek ve arzuların sınırsızca yaşama isteğini yansıtan bir  (hedonizm) sosyal hayat dayatmasıyla karşı karşıyayız.
  • Bu çarpık hayat tarzı aile kurumu başta olmak üzere tüm değerlerimizi tehdit ediyor. Bu dayatmayla yarın bilinci (ahiret inancı-cennet cehennem) olmadan mücadele edemeyiz. Çünkü insan menfaatine düşkün bir varlıktır. Bir değerin kaldırılması veya yerleştirilmesinde mükafat ve ceza önemlidir. Ömür dediğimiz düşen son yaprakla bitecekse niye fedakar olsun insan.
  • Bir toplumu ayrıştırmak istiyorsanız ‘aile’ den başlamalısınız. Toplum için kemiyeten küçük keyfiyeten büyük bir parçadır aile.
  • Toplumun ıslahı için bireyden ziyade aile eksenli çalışmalara ihtiyacımız var. Ayrı ayrı kadın , yaşlı , özürlü, çocuk üzerinden hareket işimiz zorlaştırır.
  • Toplumda derin bir ayrışma yapılmaya çalışılıyor. Medeniyetlerin bina edildiği, büyük camilerin etrafında şekillenen şehir hayatı hızla terk ediliyor. Şehrin çevresine bahçeli evlere sığınan şuurlu mücahit Müslümanlar domates ,biberle vakit geçiriyor. En acısı bu hal bir ‘statü’ olarak görülüyor şimdilerde. Sultan Ahmet ve Süleymaniye camiinde sabah namazında 30 kişilik cemaat bulunmuyor.
  • Hayırlarımızı birebir yapmaktan ziyade sürekli aracılar kullanıyoruz. Bu da bizim toplumun gerçek durumunu görmekten ve çözüm üretmekten uzakta tutuyor.
  • Dolayısıyla toplum ve insanla ilgili yaklaşımlarımız medya ve farklı projelerle oluşturulmuş kamuoyu diliyle şekilleniyor.
  • Din ve aile insanlığı en eski iki kurumu olarak birbirinden ayrılamayacak iki zorunluluktur. İkisi birbiriyle var , birlikte yok olur.
  • İffeti korumanın yegane yolu nikah ve ailedir.
  • Dünyada başlayıp ahirette devam eden tek müessese ‘aile’dir.
  • Batıda gelişmiş olan bütün bilimler Hıristiyanlık (kilise) üzerinden dinle problemlidir. Bu sebeple din ve aileyi dışarıda bırakmaya ,mesafe koymaya çalışmıştır.
  • Toplumsal ilişkiler İslam’da ‘hak’ merkezli değil , ‘sorumluluk-mesuliyet’ merkezlidir. ’Hak’ merkezli başladığınız anda çatışmanın fitilini yakmış olursunuz. Özellikle ailede ilişkiler sorumluluk-mesuliyet merkezli olmalıdır.
  • Bedevi arap kadını kızına şöyle dedi:’ Kızım eşine cariye ol ki , kocan sana köle olsun’
  • Aile ve toplumda eşitliği değil , tamamlayıcılığı esas alın.
  • Tüketim zihniyeti o kadar ileri gitti ki insanlar para eden neyi varsa ‘tüketime’ açtı.
  • Eşyada ‘fonksiyonellik’ değil ‘statü’ esas alınıyor. Statü ise sürekli yükseltiliyor.
  • İslam hukukunda 0-7 yaşta ittifakla çocuk anneye veriliyor. Annenin boşluğunu dünyada hiçbir şeyle dolduramazsınız.
  • Kreş eken huzurevi biçer. Çocuklarını kariyer v.b. sebeplerle ihmal eden ebeveyn karşılığını huzurevleri ile alabilir.
  • Toplumda merhametsizliğin en mühim sebebi ‘anne şefkati’nin toplumdan kalkmasıdır.
  • Aile, ya cennet bahçelerinden bir bahçe , veya cehennem çukurlarından bir çukurdur.
  • Çocukların anne sütünden ve anneden mahrum bırakılması büyük bir zulümdür. Anne de ilim olmasa bile ‘irfan’ vardır. Annenin sözü ‘nisan yağmuru’ na benzer. Eğer nisan yağmuru yağmazsa sağlıklı ürün elde edemezsiniz.
  • Toplumun değerleri (din, aile, kültür) ‘birleşik kaplar’ gibidir. Birlikte yükselir ve düşer.
  • Yetim o çocuktur ki , annesi ilgisiz , babası başka işlerle uğraşandır.
  • Oral fiksasyon, her anne babanın ve bu alanlarda çalışan herkesin bilmesi ve dikkat etmesi gereken çok önemli anahtar bir kavramdır.
  • Hz. Ömer: Annenin sevmesi petekli baldan daha hayırlıdır.
  • Zevc ve zevce (ayakkabı çiftleri).Mükemmel bir karı-koca metaforu.
  • Müslümanın en az 4 yeri olmalı sorumlu olduğu :Aile, İşyeri , Camii , STK. Bu 4 mekanda Müslümanın   her ameli ibadettir.
  • Ailede bozulmada 4 temel sebep: 1)Modernite , 2) Sekülerleşme:a.Bireyselleşme b.Egosantrizm , c.Tatminsizlik 3)Kitle iletişim araçları 4)Olumsuz modeller
  • Evlilik kararıyla ilgili toplumda derin bir ‘KAYGI’ var.Boşanma çok yönlü bir travma.
  • Kadınlarda ‘özgüven’ inşasında önce baba sonra koca olarak erkeklerimize büyük görevler düşüyor.
  • Kocası mutfakta kahvesinin içip daha fazla zaman paylaşan kadınlar çocuklarına daha güzel annelik yapıyorlar.
  • ‘Sadaka kültürü’ sözü kültürümüzün temel kavramlarından olan sadakayı yıprattı.
  • Medya toplumun tüm zaaflarını işletiyor.Bir kısım medya nefsi emare , alternatif olduğu iddiasında ki diğer medya ise nefsi levvame rolünde.Oysa nefsi levvame makamında fazla kalmadan alternatif bir medya oluşturmak konusunda ciddi adımlar atılması gerekiyor.
  • Türkiye’de her çözümü siyasetten beklemekle birçok alanı ihmal ettik.
  • Peygamber geldiğinde insanlar Kabe’yi çıplak tavaf edecek kadar sefahate girmişlerdi.Hz.Peygamber sabırla oluşturduğu alternatif kurumlarla toplumu değiştirip dönüştürdü.
  • STK lar mücadelesini 4 kademede sürdürmelidir: 1)Dizayn edici siz olun 2)Dizaynı siz etmediyseniz ele geçirin  3) Yönlendirin 4) Sonuçlarından faydalanın.
  • Ülkede yakın tarihte düşünenlere yönelik tavsiye şuydu: ’Düşünmeyin , düşünürseniz konuşmayın ,  konuşursanız söylediklerinizi yazmayın, yazarsanız yazdıklarınızı teşhir etmeyin (yayınlamayın) , yayınlarsanız imzalamayın , imzaladıysanız merasimle (mahkeme önünde) inkara hazır olun.
  • Özel okullar ‘şahıslar eliyle’ işletilen ‘devlet okulları’dır.
  • Din sembol üretir.Dini eğitim sembollerle yapılır.14 yaşından sonra dini eğitim olmaz.
  • STK lar ‘değer’leri tekrar revize ederek devlet ve toplumu yeniden ‘sosyal restorasyon’ için kullanmalıdır. Büyük mutfaktan güzel yemek çıkmaz. Devletin sınırlanması için STK lar aktif bir çaba içerisine girmelidir.
  • Peygamber : ‘Güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. Demek ki ahlak Hz. Adem den bu yana geliştirildi.
  • Eskiden metres tutan işadamları vardı. İslamcı iş adamları da benzer bir hayatı kitabın içinden arıyorlar. Hem ahrette cennet hem dünyada cenneti yaşamak istiyorlar
  • İslam köle, siyah, kadın, çocuk, kız evlat, ihtiyar v.b. sebeplerle dışlanan tüm kesimleri toplumun eşit ve onurlu bir ferdi hale getirdi.
  • ‘Defansif anlayış’ tan özgüvene dayalı aktif bir çalışma tarzına geçmeliyiz.
  • Var oluşsal anlamda kendi varlığımızı değerli kılarken , etrafımızı ve dünyamızı da yeniden inşa etmek zorundayız.
  • Bu coğrafya 2 ciddi travma yaşadı. 1) Sömürgecilik 2) Ulus devletlerin doğuşu
  • Ortadoğu da ‘değişim’ kaçınılmaz. Önemli olan bunun barışla olması.
  • Ortadoğu da 3 çeşit yaklaşım var.1)Değişimi yönetenler 2) Değişim zaruri deyip zaman yayanlar 3)Değişime direnenler
  • Türkiye , Ortadoğu da ; özgürlükçü bir yönetim , güçlü bir ekonomi , aktif bir dış politika yı birlikte yürüten başarılı bir model ülke olarak görülüyor.
  • 1911-1923 yılları arasında ne kaybettiysek 2011-2023 yılları arasında yeniden kazanmalıyız.
  • Lider kişi ya da ülke olmak istiyorsak üç temel ilkeye sahip olmalıyız:

1)      Özgüven

2)      Zihni arka plan

3)      Güçlü sosyal network

Yorum Ekle