Evlilik akdiyle kurulan ailenin ilki cennette Yüce Allah’ın kıydığı nikahla İnsanlığın anne ve babası Hz. Adem ile Hz. Havva (r.anhuma) arasında kuruldu.
Dolayısıyla evlilik fıtri, yaratılışın gereği ve cennetten bir huzuru,güzelliği,mutluluğu içinde barındıran toplumun en önemli sosyal, ekonomik, kültürel müessesesi.
Ailenin bu önemli ve yeri doldurulamaz konumu hakkında dünyada insanların çoğunluğu ittifak halinde.
Yakın zamanda ‘çocuk gelinler’ isimlendirilmesiyle çalışmalar yapılıyor.
‘Gelin’ ve ‘çocuk’ gibi son derece olumlu pozitif, müspet kelimelerini yan yana olumsuz olarak kullanmak yerine ‘erken evlilik’ tabirinin daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Evliliğin erken yapılması yanında bana göre ondan daha çok son dönemde geç kalan evlilikler ya da geç kaldığı için evlenemeyen insanlarımız var.
Birlikte yaşama ve flört yaklaşımlarının evliliğe zarar verdiğini düşünüyorum.
Dolayısıyla evliliğin, aile kurmanın, çocuk yetiştirmenin erken olması (tefrit) ne kadar zararlı ise geç kalması (ifrat) en az o kadar zararlıdır.
Peygamberimiz ‘’Allah katında en hayırlı amel vaktinde kılınan namazdır’’ sözüyle aslında sadece namazı kast etmiyordu.
Allah katında salih bir amelin en hayırlı olması için vaktinde (erken ya da geç değil) yapılması ön şarttır.
Dünya’nın en önemli müessesi olan aileyi kurduğumuz evliliğin zamanlaması çok ama çok önemlidir.
Toplumlara, kişilere göre değişmekle beraber Türkiye için biz ideal zamanlamayı 18-25 yaş aralığı olarak önermekteyiz.