Rabbim insanın yaratılış hikayesini bizlere şöyle anlatır:
Sizi tek bir nefisten (Âdem'den) yaratan, (sevgiyle) kadına meyletsin diye ona kendi özünden/cinsinden eş var edip çıkaran O'dur. Öyle ki, o eşini kucaklayınca, eşi (ilkin) hafif bir yük yüklenir (gebe kalır) ve bir müddet onu taşır. Sonra (kadının) gebeliği ağırlaşınca, her ikisi birden Rableri Allah'a: “Bize gerçekten kusursuz bir (çocuk) bahşedersen, muhakkak ki sana şükreden kimselerden olacağız!” diye dua ederler. Araf,7/189 (Cemal Külünkoğlu Meali)
Yani önce bir tek nefis yaratıldı, sonra ikiye bölündü ve paylaştırıldı, erkek ve kadın oldu.
Bazı özellikler kadına(anneye), bazıları erkeğe(babaya) verildi, ta ki aile olsunlar ve birbirlerinin eksikliklerini tamamlasınlar.
Kadın daha duygusal ve esnek özelliklerle bezendi, çocuklarını ve eşini şefkatle , merhametle kucaklasın diye. Zira rahim ismiyle şekliyle ona ikram edildi.
Erkek daha sert, fiziken daha güçlü kılındı;
Ailede ‘kavvam’lık görevini yerine getirsin, ailede kadın ve çocukların yerine getiremediği tüm boşlukları doldursun,
bütün kademelere girsin diye.
Dün babalar gününde bir kez daha babalar gündemdi.
Yaratılış imtihanının en zor kısmı kendilerine verildiği, herkesin bir şekilde kendini kurtarsa da her halükarda imtihanla, acıyla, çileyle karşılaşmak zorunda kalan babalar.
Geminin kaptanı onlar ve gemideki bütün vazifeleri bilmek ve o vazifeler ihmal edildiğinde boşluğu doldurmak zorundalar ve gemi mutlaka batacaksa gemiyi en son terk etmek zorunda olan faniler.
Tabii ki bu vaziyet onları daha fazla yoruyor, hırpalıyor, yıpratıyor.
Bu sebeple dünyanın her tarafında kadınlar erkeklerden ortalama 5 yıl daha fazla yaşıyor.